Imperial College London’un yaptığı bu önemli çalışmada, 60 yaş ve üzerindeki kanser hastalarının demans teşhisi alma oranları, hiç kanser geçirmemiş kişilerle karşılaştırıldı. Araştırma, kanser hastalığını atlatan kişilerin demans (bunama) risklerinin, kanser geçirmemiş kişilere göre daha düşük olduğunu gösterdi. Çalışma, bu şaşırtıcı faydanın pek çok farklı kanser türünde de gözlemlendiğini vurguladı. Kanser tedavisinin, beyin sağlığı üzerindeki olumlu etkilerine dair yapılan bu araştırma, Alzheimer ve demans gibi nörolojik hastalıklarla ilişkili yeni bir bakış açısı sundu.
Çalışmanın sonuçları, kanserin türüne bağlı olarak demans riskinin önemli ölçüde azaldığını ortaya koydu. Örneğin, meme kanseri tedavisini atlatan kadınların, Alzheimer gibi demans türlerine yakalanma riski, hastalığı geçirmemiş kadınlara göre yüzde 20 daha az çıktı. Benzer şekilde, prostat kanseri atlatan erkeklerin bilişsel gerilemesi de kanser geçirmemiş erkeklere oranla yüzde 32 daha az olduğu tespit edildi.
Akciğer kanseri, bağırsak kanseri ve malign melanom gibi diğer önemli kanser türlerinde de benzer sonuçlar elde edildi. Kanser tedavisini atlatan kişilerde, yaşlanmaya bağlı bilişsel gerileme, kanser geçirmemiş kişilere kıyasla daha düşük seviyelerde kalıyor. Bu bulgular, kanserin yalnızca tedavi sürecindeki bir rahatsızlık değil, aynı zamanda beyindeki bazı olumlu değişikliklere yol açabileceğini gösteriyor.
Uzmanlar, bu iki hastalık arasındaki ilişkiyi, artan yaşam kalitesiyle açıklıyor. Kanser tedavisini atlatan kişilerin, beslenme, spor alışkanlıkları ve genel sağlıklarına daha çok özen gösterdiklerini belirten bilim insanları, bu sağlıklı yaşam alışkanlıklarının demans riskini azaltan faktörler arasında yer aldığını vurguluyor. Kanser tedavisini başarılı bir şekilde atlatan bireylerin, yaşama daha sıkı sarıldıkları ve daha dikkatli bir yaşam tarzı benimsedikleri düşünülüyor. Bu da, beyin sağlığını koruma adına önemli bir etken olabilir.
Yapılan araştırmalar, kanser hücreleri tarafından salgılanan bir protein olan PIN1’in, beyin sağlığını koruyabileceğini ve demans riskini azaltabileceğini ortaya koydu. PIN1 proteini, kanserli hücrelerin gelişmesini sağlayarak tümör büyümesini desteklese de, bu aynı zamanda beynin bilişsel fonksiyonlarını da koruyabiliyor. PIN1, amiloid plaklarının birikmesini engelleyerek, demansa yol açabilecek zararlı birikintilerin oluşumunu önlüyor. İlginç bir şekilde, kanserin vücutta ne kadar aktif olduğu ile beynin bilişsel gücü arasında doğrudan bir ilişki olduğu görülüyor.