İri bir zeytini andıran hünnap, sert çekirdekli bir yapıya sahiptir. Başlangıçta yeşil bir görünüme sahipken olgunlaştıkça kırmızıya hatta siyah ve mor renge dönen hünnapların dış kabuğu derimsi ve ince yapıdadır. Koparıldığında ise elmadaki gibi sert ve beyaza yakın bir katman sizi bekliyor olacak. Birkaç saat içerisinde sarılaştığı görülürken aynı zamanda yumuşamaktadır. Bununla birlikte birkaç gün içerisinde kabuğu buruşarak pulpa daha tatlı bir lezzeti ulaşıyor. Hünnap bahçede yetiştirilen bir bitki olmasının yanı sıra yabani olarak da bulunabilmektedir.
Yenilebilir meyveleri ile şifa sağlayan hünnap daha az asitli bir elma kıvamına ve tadına sahiptir. Kahverengi, mor ve siyahı doğru olgunlaşırken yavaş yavaş karışmaktadır. Bu görüntüsüyle bir hurmayı andıran hünnap 2 tohumlu zeytin çekirdeğine benzeyen sert çekirdeklere sahiptir.
Çin ve Kore’de geleneksel tıp yöntemlerinde kullanılan hünnap mantar önleyici, antibakteriyel, ülser önleyici, iltihap önleyici, sakinleştirici gibi pek çok farklı etkiye sahiptir. Bunun yanı sıra doğum kontrolü, hipotansif, antinefritik, kardiyotonik, antioksidan, bağışıklık uyarıcı ve yara iyileştirici özellikleri de sahiptir.
Hünnap, Gan Cao ile birlikte Çin tıbbında diğer bitkileri uyumlaştırmak ve hafifletmek için kullanılır. Hünnap yapraklarında yer alan ziziphin adlı bir bileşik tatları algılama yeteneğini baskılıyor. Hünnap meyvesi soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklara tedavi etme konusunda da oldukça yararlıdır. Meyvesi vitamin, amino asit açısından oldukça faydalıdır. Meyvenin kullanım alanlarına baktığımızda ise Çin tıbbında dalak hastalıkları için fayda sağladığı görülüyor.