Soğuk intoleransı ve uzuvlarda soğuma gibi belirtiler, demir eksikliği anemisi ile yakından ilişkilidir. Oksijen, hem enerji üretiminde hem de ısı üretiminde kritik bir rol oynar. Düşük demir seviyeleri, oksijenin vücutta yeterince taşınamamasına neden olarak, kan damarlarının daralmasına ve ısının korunmasına engel olabilir. Ayrıca, demir eksikliği tiroid hormonlarının üretimini azaltarak soğuğa karşı hassasiyeti artırır.
Üşüme hissi, iyot eksikliğinin yaygın bir belirtisi olabilir. İyot, tiroid hormonlarının üretiminde önemli bir rol oynar. Bu hormonların seviyesinin düşük olması, insanların soğuğa karşı daha duyarlı olmasına yol açabilir. Araştırmalar, tiroid hormon düzeyi düşük olan bireylerin %80’inden fazlasının bu durumdan etkilenebileceğini göstermektedir.
Omega-3 yağ asitleri, hücre zarlarını soğuktan koruyan bir tür “antifriz” görevi görür. Özellikle soğuk deniz sularında yaşayan balıklar, yüksek miktarda omega-3 içerir. Bu yağ asitleri, GPR120 reseptörüne bağlanarak yağ dokusunda ısı üretimini artıran FGF21 hormonunun salınmasına neden olur. Ayrıca, kan damarlarını genişleterek kan akışını iyileştirir ve böylece kişinin sıcak kalmasına yardımcı olur.Eğer sık sık üşüdüğünüzü hissediyorsanız, bu vitamin ve mineral eksikliklerini göz önünde bulundurmanızda fayda var. Sağlıklı bir beslenme ile bu durumun üstesinden gelebilirsiniz.
Kaynak: Haber Merkezi