Birçok insan, yeni kıyafetlerin temiz olduğunu düşünerek, yıkama ihtiyacı hissetmez. Ancak uzmanlar, alışveriş sonrası dikkatli olunması ve kıyafetlerin çamaşır makinesine girmeden kullanılmaması gerektiğini savunuyor. Dermatoloji kliniklerinde tıbbi direktörlük yapan Jami L. Miller, yeni kıyafetlerin veya yatak takımlarının neden olduğu sağlık sorunlarının nadir görüldüğünü belirtse de, bu tür durumların bulaşıcı hastalıklar açısından ciddi riskler taşıyabileceğine dikkat çekiyor.
Alışveriş merkezlerinde, deneme kabinlerinde giysi deneyen insanların ardından hastalık kapma riski oldukça düşük olsa da, özellikle hassas ciltlere sahip bireyler için bu durum farklı sonuçlar doğurabilir. Alerjik reaksiyonlar ve cilt problemleri, yeni kıyafetlerin üzerindeki kalıntılardan kaynaklanabilir. Bu nedenle, dermatologlar yeni alınan kıyafetlerin mutlaka yıkanmasını öneriyor.
Yeni kıyafetlerin üzerinde, üretim aşamasında kullanılan boya kalıntıları ve kimyasallar bulunmaktadır. Bu maddeler, ciltle temas ettiğinde kızarıklık, kuruluk, kaşıntı gibi rahatsız edici sorunlara yol açabilir. Giysiler, mağazalara ulaşana kadar karmaşık bir tedarik zincirinden geçtiği için hijyen süreci büyük ölçüde etkisiz hale gelmektedir.
Kıyafetleri satın almadan önce kimlerin denediğini bilme şansınız yoktur. Bu belirsizlik, giysilerin mikroplar ve virüsler açısından potansiyel taşıyıcı olmasına yol açar. Kullanıcıların ciltlerinden, burunlarından veya ağızlarından geçen mikroplar, yeni kıyafetlerin üzerinde yaşamaya devam edebilir.
Dünya genelinde, yeni kıyafet giyenlerin viral enfeksiyon kapma vakaları az görülse de, her yıl yüzlerce insan bu tür sorunlarla karşılaşmaktadır. Kıyafetlerin üzerindeki kimyasal kalıntılar ve mikroplar, görünmeyen ama önemli sağlık tehditleri oluşturuyor.