Hasan Coşkun, Kayseri’nin Yeşilhisar ilçesine bağlı Keşlik Mahallesi’nde dedesinden kalan arazideki 15 metrekarelik peribacasında dünyaya geldi. Babasının işinden dolayı 1964 yılında şehir merkezine taşınan Coşkun, liseyi bitirene kadar ailesiyle beraber her yaz o eski evine gidip geldi. Daha sonra üniversite eğitimini tamamlayan Coşkun, banka müdürü oldu ve çeşitli illerde görev yapmaya başladı.
Emekli olur olmaz Bursa’nın Mudanya ilçesine yerleşen Coşkun, doğduğu evi ve ata yadigarı anı hiçbir zaman ihmal etmedi yaz aylarında ziyaret edip bakımlarını yaptı.
Peribacasında yaşamanın mutluluk verdiğini belirten Coşkun, “Ben, dedemden babama kalan bu evde doğdum. İlkokul 2’ye kadar bu evde yaşadım. Sonra babamın işinden dolayı Kayseri’de yaşamaya başladık. Yazları devamlı köye geliyorum. Liseyi bitirene kadar yazları gelip gittim. Lise bittikten sonra şehirde yaşamaya başladım ama hiçbir zaman bu evden vazgeçmedim. Yazdan yaza bu evin bakımını ve kontrolünü yapıyorum. Tarihi bir yapı olması, tahrip olmaması ve definecilerin gelmemesi için buraya sahip çıkıyorum. Yazdan yaza bu eve gelip ayda 1-2 defa kalma imkanım oluyor” ifadelerini kullandı.
Peribacasının, manevi olarak çok değerli olduğunu aktaran Coşkun, “Burası dedem, dedemden sonra babam ve bana kalan 200 yıllık bir geçmişe sahip. Burası, dede ve baba yadigarı olduğundan benim için önemli. Her şeyden önce, doğduğum yer.
Burayı çok seviyorum. Maddi olarak bir değeri yok ama manevi olarak çok değerli bir yer. Havası ve manzarası çok güzel. Zaman zaman burayı gelip geziyorlar. Burada kalmak ve kiralamak istiyorlar ama izin olmadan kullandırma imkanımız olmuyor. İnsanlar buraya gelip sohbet etmeyi çok istiyorlar” diye konuştu.