Richardson, içinde berrak sıvı bulunan şeffaf plastik su şişelerinin yangın çıkarma potansiyeline sahip olduğunu belirtti. Güneş ışığının doğrudan şişeye vurması durumunda, suyun ve plastiğin yansıtıcı özellikleri yakınındaki nesneleri tutuşturma noktasına kadar ısıtabiliyor. Richardson, bu riski ilk duyduğunda inanmadığını ancak kontrollü bir ortamda yaptığı testlerde su şişesinin bir kağıdı yakabildiğini gördüğünü söyledi.
Bu tehlikenin oluşması için belirli şartların sağlanması gerekiyor. Şişe ve içindeki sıvının berrak olması, güneş ışığının doğrudan araca girmesi gibi faktörler büyük önem taşıyor. Richardson, renkli camlı araçların bu riski daha düşük olduğunu belirtse de, “Şans oldukça düşük ama imkansız değil” diye ekledi.
Plastik şişelerdeki suyun sıcak bir arabada kalması, tüketilmesi durumunda insan sağlığını olumsuz etkileyebilir. Toksikolog ve acil tıp doktoru Dr. Stephanie Widmer, şişenin üretim süreci, kimyasal bileşimi, dış sıcaklık ve şişenin ısıya ne kadar süreyle maruz kaldığının, içindeki sıvının toksinlerle kirlenme olasılığını artırdığını belirtti. Widmer, bu konuda farklı görüşler olsa da riskin sıfır olmadığını ve bu nedenle yüksek sıcaklıklara maruz kalmış plastik şişelerden su içmekten kaçınılması gerektiğini vurguladı.
Richardson, sıcak bir arabada bırakılan elektronik sigaralar, elektrikli scooterlar ve oyuncaklar gibi lityum pilli elektronik cihazların da tehlikeli olabileceğini söyledi. Bu cihazların pilleri yüksek sıcaklıklara ve doğrudan güneş ışığına maruz kaldığında patlama riski taşıyor. Uzmanlar, aerosol kutuları, konserve yiyecekler, şişe soda ve çakmak gibi eşyaların da sıcak arabalarda bırakılmaması gerektiği konusunda uyarıyor. Ayrıca, güneş kremi, ilaç ve alkol gibi maddeler sıcak ortamda bozulabilirken, gözlük ve güneş gözlükleri eriyip yamulabilir.
Yorumlar kapalı.