Eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu ve kızı Beren İmamoğlu da Paris’teki açılışta İmamoğlu’nu yalnız bırakmadı. İmamoğlu, açılış öncesinde İstanbul Evi’nde ağırladığı efsane atlet Sergey Bubka ile sohbet etti. Siyaset ve spor dünyasından birçok ünlü ismi bir araya getiren açılış töreninde; sırasıyla Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK), Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) üyesi Nenad Laloviç, Avrupa Olimpiyat Komiteleri (EOC) Başkanı Spyros Capralos, Olimpik Milli Kadın Voleybol Takımı eski kaptanı Esra Gümüş Kırıcı ve İmamoğlu birer konuşma yaptı.
“Bu akşam, artık ‘İstanbul Evi’ dediğimiz, Paris’teki bu güzel mekanda, sizlerin huzurunda konuşmak benim için bir ayrıcalık ve onurdur” diyen İmamoğlu, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye Olimpiyat Komitesi ile birlikte, konuklarımızı Türk misafirperverliğinin en iyi örneğiyle ağırlıyoruz. İstanbul Evi’nde bir araya geldiğimiz bu günde, olimpiyat ve paralimpik oyunlarını bir spor etkinliğinin ötesine taşıyarak, küresel bir harekete, insanlığı mükemmellik, dostluk ve saygı ruhuyla birleştiren bir harekete, dönüştüren değerler ve ülkeler üzerine düşünüyoruz. Paris’teki olimpiyatlarda şu ana kadar, birlikte çok sayıda duyguyu yoğun bir şekilde deneyimledik. Birkaç müsabakayı yerinde izleme şansı yakaladım ve sporcuların mükemmel performanslarına, disiplinlerine, dikkatlerine ve kararlılıklarına şahit oldum. Ailem ve ben, Kadın Milli Voleybol Takımımızın büyük hayranıyız. Maçlarını, ülkemizde birçok kez izledik. Ancak olimpiyatlarda yarışmalarını ve maç kazanmalarını görmek, bizleri ziyadesiyle gururlandırdı. Geçtiğimiz iki haftada, Paris, bizi ve tüm spor dünyasını sıcak bir şekilde kucakladı ve olağanüstü organizasyon kalitesiyle herkesi etkiledi. Bravo ve mersi Paris 2024.”
“Paris’teki Eyfel Kulesi’nde olimpiyat halkalarını görmek, gerçekten ilham vericiydi. Halkaları bir gün İstanbul’da, Boğaz üzerinde Avrupa ve Asya’yı birbirine bağlayan köprüyü süslerken görmeyi hayal ediyorum. Mükemmellik, olimpiyat oyunlarının temel direği ve oyunların felsefesinin ana ilkelerinden biridir. Oyunların kurucularının inandığı gibi; ‘Olimpizm; beden, irade ve zihin niteliklerini dengeli bir bütün içinde birleştiren ve yücelten bir yaşam felsefesidir.’ Bu sözler, İstanbul 2027 Avrupa Oyunları vizyonumuzun ruhunu yansıtmaktadır. İki kıtayı birbirine bağlayan İstanbul; birliğin, çeşitliliğin ve kültürel zenginliğin sembolüdür. Antik miras ve modern canlılığın uyum içinde bir arada var olduğu bu şehirde, insan potansiyelini ve mükemmellik arayışını kutlamak için kusursuz bir konum buluyoruz. İstanbul, 8000 yıllık zengin ticaret, kültür ve diplomasi merkezi tarihiyle, olimpiyat ruhunun vücut bulmuş halidir.”
“Avrupa Oyunları’na 2027 yılında İstanbul’da ev sahipliği yapmak, farklılıklarımıza rağmen, dostane rekabet ruhuyla birleşebileceğimizi tüm dünyaya kanıtlayan güçlü bir birlik sembolü olacaktır. İstanbul, Avrupa Oyunları’nı gençlere ilham vermek ve onları harekete geçirmek, topluluk ve ortak amaç duygularını beslemek için bir araç olarak kullanmayı amaçlamaktadır. Bu oyunlara ev sahipliği yapma onurunu bize bahşettikleri için, Başkan Capralos’a ve EOC’ye teşekkür ederim. İstanbul; kültürün, tarihin ve insan başarısının ebedi gücünün yaşayan bir kanıtıdır. İstanbul’un şehir manzarası, görkemli geçmişini anlatan tarihi anıtlarla bezelidir ve sporun neşesi ve heyecanı da her zaman bu zengin tarihle iç içe olmuştur. Spor, yüzyıllardır İstanbul’un kültüründe derin bir yer edinmiştir. Hipodrom gibi tarihi mekânlar, bir zamanlar hem sosyal hem de siyasi hayatın kalbi olarak hizmet vermiştir. Osmanlı yönetimi altında İstanbul, sportif faaliyetlerin merkezi olmaya devam etmiştir. Özellikle atlı sporlar ve okçuluk gelişmiştir. Bu etkinlikler, sadece kraliyet eğlenceleri değil, aynı zamanda katılımcıların becerilerini ve cesaretlerini vurgulayan önemli sosyal etkinliklerdi.”
Yorumlar kapalı.