Bir genç Yılmaz Akman’a müdahale etmek için yaklaştı ancak Akman’ın ‘Bırak lan’ diye bağırdı. Bu sırada Sude Naz A.’nın ‘Abi hamileyim, imdat’ diye bağırarak çığlıklar atarken çevredekilr bir süre yaşananları izledi. Daha sonra yoldan geçen bir kişi Akman’ı engellemeye çalıştı. Çevredeki esnaf da bu kişiye destek verip, genç kadını kurtardı. Ardından çevredekiler, Akman’ı dövmeye başladı. İhbar üzerine bölgeye sevk edilen polis ekipleri, kalabalığın elinden Akman’ı kurtarırken, o anlar bir vatandaş tarafından cep telefonuyla görüntülendi.
Yılmaz Akman, gözaltına alınırken, Sude Naz A. ise hastaneye kaldırıldı. Akhisar İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından bir gün sonra adliyeye sevk edilen Akman, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. Kaldırıldığı hastanede başına 3 dikiş atılan ve durumu iyi olduğu belirtilen genç kadın, tedavisinin ardından taburcu edildi.
Manisa Valiliği tarafından yapılan yazılı açıklamayla Sude Naz A.’nın koruma altına alındığı duyuruldu. Sude Naz’ın şikayetçi olduğu dini nikahla yaşadığı Yılmaz Akman’ın suç dosyası kabarık çıktı. 18 suç dosyası olduğu ve haftanın 3 günü adli kontrol için imzaya gittiği belirtilen Akman; polisteki ifadesinde, “Sude Naz dini nikahlı eşim. Benden ayrılmak istedi ve uzun zamandır da ayrıyız. O gün kardeşimle birlikte otomobille gidip, köye götürmek için ikna etmeye çalıştım. Baştan kabul etti ve otomobile bindi. Daha sonrada otomobilden inerek, ‘Beni kurtarın’ diye bağırmaya başlayınca sinirlendim ve yumruk attım. Birinin elindeki sopayı alarak dövmeyi sürdürdüm. Suçumu inkar etmiyorum ve kabulleniyorum” dedi.
Sude Naz A., olay günü yaşananları anlattı. Sude Naz A., “Annemi hiç görmedim. Beni halam büyüttü. 3 yıl önce de babamı kaybettim. O yüzden genç yaşta Yılmaz’a inandım ve güvendim. Daha önce de bana çok kez şiddet uyguladı ancak çocuğumuz var, diye her seferinde göz yumdum. Çok fazla alkol ve diğer maddeler kullanıyordu. Bana da kullanmayacağına dair söz vermişti. Sözünü tutmayınca, kendisinden ayrıldım. Olaydan 3 gün önce kendisini telefondan ve her yerden engelledim. Eve gelmek istedi. Eve de almadım. Olay günü çarşıya oğluma kıyafet, kendime de şahsi temizlik ürünleri almaya çıktım. Elimde poşetlerle yürüyordum.
Yılmaz meğerse beni takip ediyormuş. Oğlum gördüğü anda ‘Baba’ diye bağırıp, yanına doğru koştu. Ben de çocuğuma araba çarpmasın, diye peşinden gittim. Eğer çocuğum babasına koşmasaydı belki de bizi göremeyecekti. O sırada Yılmaz yanıma gelerek, köye götürmeye çalıştı. Gitmek istemeyince beni yumruklamaya başladı. Yere düştüm, elimdeki poşetler sağa, sola fırladı. Dayak yediğim sırada ‘Abi hamileyim imdat’ diye yardım istedim ama kimse yardım etmedi. Herkes uzun süre dayak yememi izledi. Yediğim dayaktan çok, çocuğumun gözü önünde olayın gerçekleşmesine ve onun o an yaşadıklarına üzüldüm. 16 yaşında hamile kaldım. Babamın emekli maaşı almak için resmi nikah kıyılmasını ben istemedim. Çünkü Yılmaz çalışmadığı için çocuğuma bakamaz, geçinemeyiz, diye korkuyordum. 5,5 haftalıkta hamileyim, çocuğumu aldıracağım” diye anlattı.
Kendisine yaşattıkları nedeniyle dini nikahla yaşadığı Yılmaz Akman’ın en ağır cezayı almasını ve cezaevinden çıkmamasını istediğini belirten Sude Naz A. “Cezaevinden çıkar da bize bir şey yapar, diye çok korkuyorum” dedi.
Olayın önünde yaşandığı çay ocağı işletmecisi Emel Toptan da “Tartışarak geldiler, kadın adama hakaret ve küfrediyordu. Ondan sonra adam ona saldırdı. Kimse bir şey yapamadı, evli olduklarını düşündükleri için. Herkes çekiniyordu. Onlar barışır, sonra biz kötü oluruz, düşüncesindeydiler sanırım. Ben de zaten erkek gücüne karşı bir şey yapamazdım. Ancak, bir kadının o şekilde şiddet görmesine çok üzüldüm” diye konuştu.
Yorumlar kapalı.