Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı, esas olarak yenilenebilir biyokütle ve atık kaynaklarından üretiliyor. SAF, kullanılmış yemeklik yağlar, hayvansal atık yağlar, katı belediye atıkları ve özel enerji bitkilerinden elde edilebiliyor. Avrupa Birliği Havacılık Emniyeti Ajansı’nın hazırladığı rapora göre, SAF kullanımı fosil bazlı jet yakıtlarına kıyasla sera gazı emisyonlarını büyük ölçüde azaltabilir. SAF, biyokütle hammaddelerinin büyümesi sırasında bitkiler tarafından emilen karbondioksit ile eşit miktarda karbon salınımı yapıyor.
SAF, sadece karbon emisyonlarını azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda uçağın arkasındaki partikül madde emisyonlarını da önemli ölçüde azaltıyor. Araştırmalar, sadece yüzde 50 SAF karışımının partikül maddeyi yüzde 50-70 oranında azaltabileceğini gösteriyor. Avrupa Birliği Havacılık Emniyeti Ajansı, SAF’a geçişin, dünya çapında hava kalitesini artıracağını ve havacılıktan kaynaklanan ısınma etkilerini azaltacağını vurguluyor.
ABD, 2030 yılına kadar yılda üç milyar galon ve 2050 yılına kadar havacılık yakıtı talebinin yüzde 100’ünü SAF ile karşılamayı hedefliyor. Bu hedeflere ulaşmak için politika desteği ve yeni üretim tesislerine yatırım yapılması gerektiği belirtiliyor. Atlantik’in her iki yakasında ve Asya’da, SAF’ı destekleyen politikalar uygulamaya başlanıyor.
Yorumlar kapalı.