HER İNCİRİN İÇİNDE BİR ARI ÖLÜSÜ VAR MI?
İncir meyvesinin olgunlaşmamış halindeyken salgıladığı özel koku, incir arısını cezbeder. Ancak bu koku yalnızca dişi arıları çeker. Kokuya kapılan arılar, incirin tabanında bulunan küçük bir açıklıktan içeri girmeye çalışır. Ancak bu açıklık oldukça dardır ve arıların kanatları ve antenleri sürtünme nedeniyle zarar görür, hatta kaybolur. İçeri girdiklerinde, dişi arı yumurtalarını incirin içindeki dişi çiçeklere bırakır. Bu süreçte, bir önceki incirden aldığı polenleri de yeni incirin içine taşıyarak tozlaşmayı sağlar.
Evet, birçok incirin içinde, türlerinin devamı için kurban edilen bir incir arısının kalıntıları bulunur. İncir arısı, türünü sürdürebilmek adına yumurtalarını bırakmak için mutlaka bir incir meyvesine ihtiyaç duyar. Ancak incir arısı, meyveye girdikten sonra genellikle hayatta kalamaz. Dişi arı, incirin içine yumurtalarını bıraktıktan sonra, içeride hapsolur ve incirin salgıladığı fisin enzimi sayesinde vücudu parçalanarak meyveye karışır. Bu nedenle incir yerken farkında olmadan bu küçük arının kalıntılarını da tüketiriz.
Ne yazık ki, bu noktada dişi arının işlevi sona erer. Yumurtalarını bıraktıktan sonra incir meyvesinin içinde hapsolur ve ölür. Vücudu incirin içindeki fisin enzimi tarafından parçalanır ve meyvenin yapısına karışır. Bu döngü, hem incirlerin hem de arıların doğada var olma şekillerinden biridir ve incirin ilginç doğasını daha da gözler önüne serer.
DOĞANIN EŞSİZ BİR OYUNU
İncir ile arı arasındaki bu simbiyotik ilişki, doğanın en şaşırtıcı döngülerinden biridir. İncir arısının fedakarlığı sayesinde incir ağaçları üremeye devam ederken, incir meyvesi de bizler için besleyici ve lezzetli bir yiyecek kaynağı olur.
Yorumlar kapalı.