CHP, DEVA Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti milletvekillerinin imzalarıyla Meclis’e sunulan olağanüstü toplantı başvurusunda “Rant hırsıyla yapılan doğa katliamlarının süreklilik halini alması, yeşile ve çevreye düşman bir yönetim anlayışının egemen kılınması, Anayasa’nın 56. Maddesinde yer alan “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir” ve 169’uncu maddesinde yer alan “Ormanlara zarar verecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez” hükümlerinin hilafına davranılmış olması nedeniyle sadece günümüzü değil gelecek kuşakları da etkileyecek bu katliamların Meclisimizde ele alınması, kamuoyunun bilgilendirilmesi amacıyla olağanüstü toplantı çağrısı yapılmaktadır” denildi.
Olağanüstü toplantıda görüşülmesi talep edilen Genel Görüşme önergesinin gerekçesinde de “AK Parti iktidarının çevre suçları” olarak tanımlanan Kaz Dağlarında ve Yırca’daki ağaç kesimleri, Hasankeyf’in sular altında kalması, Ergene, Sakarya gibi nehirlerin kirlilik tehdidi altında olması, Dipsiz Göl’ün kuruması hatırlatıldı. Milas Akbelen’de kömür madenlerinin genişletilmesi amacıyla başlatılan ağaç kesimlerinin itirazlara rağmen devam ettiği ifade edilen gerekçe metninde “Tüm bu yaşananların Meclisimizde etraflıca ele alınması, doğanın ranta feda edilmemesi amacıyla alınabilecek önlemlerin değerlendirilmesi bir zorunluluktur” ifadeleri kullanıldı.
Meclis’in olağanüstü olarak toplanabilmesi için beşte bir çoğunluğa denk gelen 120 milletvekilinin imzası ve TBMM Başkanı’nın olağanüstü toplantı çağrısına olumlu cevap vermesi gerekiyor.
Meclis Başkanı’nın olumlu cevap vermesi halinde olağanüstü toplantının yapılabilmesi için gerekli olan toplantı yeter sayısına yani 200 milletvekiline ulaşmak gerekiyor.
