“Dava Türk yargı unsurlarıyla devam etmiştir. Birinci aşaması sonuçlanmıştır, yargı kararına saygı duyarız. Bununla beraber MHP ve ülkü ocaklarının sorgulanması, kötülenmesi, itibarsızlaştırma için gayret gösterilen bakış açılarını da kınadığımı söylemek isterim. Türk adaletinde kararın sorgulanmaması gerekir. Her davada Kavala vs. olmak üzere adalet iddiasında bulunanlar, ne olduğu henüz ispatlanmamış mahkeme sonucunda böyle yargılara vararak sahip oldukları medya organlarında MHP’yi sorgulamaya başlamaları kabul edilebilir bir durum değildir. Yargı süreci devam edecektir. Bazıları vardır ki ülkücü kimliği taşımakla birlikte bu mahkemelere katılmışlardır.
Ben tartışmalar çerçevesinde açıklamak isterim. Bildiğiniz gibi 1 Ekim’de TBMM açılmıştır. Orada sayın Cumhurbaşkanımız anlamlı bir konuşmanın son bölümünde TBMM’de bir dayanışmanın, huzurun ve akıllı bir çalışmanın davetini de sunmuştu. Böyle bir davetten sonra MHP’nin genel başkanı olarak Türk milletinin Cumhurbaşkanı olan şahsın çağrısına adım atmak bana düşen bir görevdir. Eğer bu çağrıya Cumhur İttifakı’nın bileşeni olan MHP adım atmazsa diğerlerinden bir şey beklemek hakkı doğmaz.
Onun için fikirlerin kabul etmediğim, PKK terör örgütünün uzantıları şeklinde ifadelerde bulunanların yanlarına gidip ellerini sıkmam birleştirici Türkiye partisi olmanın vasfı olarak görülmeli. Eş başkanı olan bir şahsın annesinin vefatı nedeniyle taziye sunmak da insanidir. Birçok siyasi parti ve değerli basın mensupları geçmiş dönemlerden daha çok kalabalık şekilde resepsiyonu şenlendirdiler. Orada da karşılıklı değerlendirmeler yapıldı, güler yüz hakim oldu. MHP’nin böyle siyasi kısır anlayışlar içerisine hapsetmek doğru değildi. MHP’nin attığı adımların ne olduğunu çok iyi düşünmek lazım.”
Yorumlar kapalı.