Yavuzyılmaz, yaptığı açıklamada, ihale şartnamesinde yer alan “izabe tesisi” şartının yalnızca Cengiz Holding tarafından sağlanabildiğini belirtti. “İhale şartnamesindeki verilere göre üretilecek bakırın piyasa değeri yaklaşık 100 milyar TL. Ancak sahanın adrese ihale bedeli yalnızca 3,5 milyar TL olarak belirlenmiş. Bu durumda aradaki fark 28 kat gibi dev bir rakama ulaşıyor” dedi.
İhaleye dair daha fazla detay paylaşan Yavuzyılmaz, şartnamede belirtilen izabe tesisi gerekliliğinin, ya mevcut bir tesisin varlığını ya da yeni bir tesisin kurulmasını şart koştuğunu vurguladı. Mevcut bir tesisle yeni bir tesis arasında farkın yaklaşık 300 milyon dolar olduğunu ifade eden Yavuzyılmaz, “2004 yılında AK Parti döneminde Türkiye’deki tek izabe tesisi olan Samsun’daki tesis, devlet tarafından komik bir rakama, sadece 33 milyon dolara Cengiz İnşaat’a devredildi. Böylece Cengiz İnşaat, bu alanda doğal bir tekel oluşturmuş durumda” şeklinde konuştu.
Yavuzyılmaz, Cengiz Holding’in bu avantajla tüm bakır maden sahalarını topladığını ifade ederek, “15 Ekim’de yapılacak ihale ya Cengiz İnşaat tarafından doğrudan alınacak ya da kendini gizleyerek başka bir şirketin ihaleyi kazanmasını sağlayacak ve ardından sahanın devrini gerçekleştirecek” dedi. Bu durumun, kamunun uğrayacağı zararları ve devletin gelir kaybını beraberinde getireceğini belirten Yavuzyılmaz, ihalenin rekabete açık hale getirilmesi gerektiğini vurguladı. “Eğer ihale bu şartlarla yapılırsa, Maden Teknik Arama (MTA) şirketinin yıllık cirosundan alacağı pay yüzde 1 olacak. Oysa ihale rekabete açık hale getirilip, devlet payı açık artırma usulüyle yapılırsa, yıllık cirodan alınacak pay yüzde 25’e çıkacaktır” diye ekledi.
CHP’li Yavuzyılmaz, bu nedenlerden ötürü, 15 Ekim’de yapılacak olan ihale koşullarının mutlaka değiştirilmesi gerektiğini savunarak, “İhale fesada uğramıştır ve mutlaka ertelenmelidir” dedi.
Yorumlar kapalı.