14 ve 28 Mayıs 2023 tarihlerindeki seçimlerin ardından göreve gelen yeni ekonomi yönetimi, Türkiye’nin para politikalarında köklü değişikliklere gitmeye başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Faiz Sebep, Enflasyon Sonuçtur” yaklaşımını terk etmesiyle birlikte, yüksek enflasyonla mücadelede geleneksel iktisat politikalarına geri dönüldü. Bu değişiklikler, politika faizlerinde yapılan artışlarla yabancı yatırımcıların Türkiye’ye yeniden yönelmesine olanak sağladı.
Bunun yanı sıra, Orta Doğu’daki artan jeopolitik riskler ve ABD Merkez Bankası’nın faiz indirim kararları, uluslararası yatırımcıların emtia piyasalarına yönelmesine neden oldu. Bu durum, ons altının tarihi seviyelere ulaşmasını sağlarken, gram altın fiyatları da rekor kırdı. Kapalıçarşı’da bireysel yatırımcılar ve şirketler, değerli madenlere yönelirken, altın piyasasında yaşanan bu talep patlaması, yıllar sonra önemli bir durumu beraberinde getirdi.
Kapalıçarşı’da fiziki altın talebinin artmasıyla birlikte, altın fiyatları Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) gösterge kurundan bağımsız bir seyir izlemeye başladı. Gram altın fiyatları, 3050 lirayı aşarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Bu durum, gösterge kur ve fiziki altın arasındaki farkın 200 liraya yaklaşmasına neden oldu. Fiziki piyasalarda sunulan altın fiyatları ile TCMB’nin gösterge kuru arasındaki farkın yüzde 5’i aşması, ekonomide ‘eskiye dönüş’ uyarılarına yol açtı.
Yorumlar kapalı.