Hastaneye kaldırılan ve burnu kırılan Çoban, ameliyatın ardından Kırşehir Haber Türk gazetesine açıklamada bulundu. Çoban, şunları söyledi:
“‘Melih Ünlüer’in eşi ‘Burası bizim yerimiz nasıl geçersiniz’ gibi sözler etti. Ben de bu alanın boş olduğunu söyledim. Beyefendinin kolu bana değdi birkaç kez. Ben kendisini uyardım. Hiç oralı olup cevap dahi vermedi. Başka bir genç eşine yanlışlıkla temas ettiği için ‘Sen benim eşime nasıl temas edersin’ diye genci tehdit eder şekilde uyardı ve bir kart çıkarıp gösterdi. Daha sonra yer nedeniyle benimle üsluba uygun olmayan bir şekilde konuşmaya başladı.
Ben de daha sonra eşi olduğunu öğrendiğim kişiye ‘Sevgilinize söyler misiniz daha uygun konuşsun bizimle’ diye uyardım. Kadın ise ‘Sen benimle nasıl böyle konuşursun’ diyerek yakamdan çekti. Ben tam ‘Siz ne yapıyorsunuz’ diyecek iken eşi Melih Ünlüer bana yumruk attı ve ben yere düştüm. Yumruğu yüzümün sağ kısmına geldi. Zaten yumruğu benim yüzüm kadardı. Çünkü baya cüsseli birisiydi. Daha sonra ayağa kalktım. Yanımdaki arkadaşım ‘abla yüzün’ dedi. Ben önce anlamadım ama daha sonra yüzüme dokunduğumda yüzüm kan revan içindeydi. Etraftan kimse yardıma gelmedi. Baya itiş kakış oldu. Çünkü bayan üstüme geliyordu”
Ardından Melih Ünlüer’in eşinin saçından sürükleyerek olay yerinden ayrıldığını belirten Fatma Banu Çoban, “Beni polisin yanına götürdüler. Daha sonra ise polisler beni ambulansa götürdü. Ambulansın orada beklerken beyefendi eşini Kırıkkale’ye gönderiyor kendisi de konser alanında övünerek, ‘nasıl vurdum kıza’ şeklinde konuşuyormuş. Kuzenim kendisini bu şekilde konuşurken görmese şahsı belki de bulamayacaktık. Melih Ünlüer bizi asla görmediğini ve tanımadığını söyleyip üzerinde kan lekem olmasına rağmen olayı inkar ediyormuş. Ben eşinden de şikayetçi oldum. Hanımefendi ise ben de onlardan şikayetçiyim, onlar da beni darp etti diyormuş. Madem ben seni darp ettim neden hastaneye gidip darp raporu almadın?” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Kırşehir Haber Türk
Yorumlar kapalı.