Sonrasında da politik davalar sürdü, patlamaların, politik – ekonomik krizlerin derinleştiği Türkiye’de “insan” yerine “makam” odak noktası yapıldı. Türkiye, “insanın” yaşayamadığı bir ülke haline geldi.
Öyle ki, Türkiye İstatistik Kurumu’nun TÜİK 2022 seneyi Beynelmilel Göç İstatistikleri’ne göre, Türkiye’den yurt dışına göç edenlerin sayısı bir evvelki seneye göre yüzde 62,3 arttı. Türkiye’de yetişen, tahsilini, duygularını, sevgisini bu ülkede biriktirip yeşerten yüz binlerce genç, derinleşen ekonomik krizle beraber senelerdir süren hukuk güvensizliğinin çoğalmasıyla ülkeden koptu.
Hukukun kesintisiz tartışıldığı günlerde, bu ülkeden kopmayıp ateşten gömlek giyip, çocukların hoş bir gelecekte yaşaması için asılları yazan ve bedel ödemekten geri adım atmayan adlar da vardı. Gazeteci Barış Pehlivan bu adlardan biriydi.
Ancak AKP’nin yargıda sürdürdüğü siyaset, Erdoğan’ın 11 sene evveli söylediği laflardan fersah fersah uzakta; insanı yaşatmamaya çalışmak üzerine heyeti. Son yarıyılda, Meclis’deri çıkarılan “yargı kolileri”, “infaz tertip etmeleri”, hukuk aracılığıyla kabahat teşkilatları, uyuşturucu tacirleri, cinsel istismar kararlıları, terör örgütü üyelerinin kurtarılması için bir taşıt olarak kullanıldı.
Peki neydi bu dosyalar, insanı öldüren devleti yaşatmayan adlar nasıl tek tek kurtarıldı?
AKP’nin sık sık propagandasını yaptığı FETÖ’yle gayretin en büyük kısmı “Bank Asya’ya 1 TL yatıranlarla” oldu.
FETÖ’nün yürüttüğü kumpas davalara uğrayanlar, “FETÖ’nün tasfiye edildiğinin” söylendiği yarıyılda yine başka kabahatler yaratılarak suçlanırken, FETÖ’nün üst düzey adları tek tek bırakıldı.
FETÖ’nün Türk Silahlı Güçleri’ne müteveccih en büyük kumpaslarından olan Balyoz’un yine görülen davasında Mart ayında karar çıktı. İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, Çetin Doğan, Behzat Balta, Mehmet Kaya Varol, İhsan Balabanlı, Erdal Akyazan ve Emin Küçükkılıç hakkında yine mapus cezası verildi. Çetin Doğan hakkında, “kabahat için uyuşma” kabahatinden 6 sene 8 ay mapus cezasıyla karar heyetti.