Evde tanımadığı insanların kaldığını fark eden Zeliha Oruç, şunları söyledi:
“Beni apartmandan komşularım aradı. Kiracımın evden taşındığını, başka kişilerin yaşadığını söylediler. Yanıma iki arkadaşımı alıp, evi kontrole gittim. Eski kiracım benden habersiz, evi 6 kişiye kiralamış. Kapıyı açtıklarında ‘Biz bu evi satın aldık’ dediler. ‘Ev sahibi benim’ deyince, ‘Satın almadık, kiraladık’ diye konuştular.
Evde kalmak ve kirayı bana ödemek istediklerini söylediler, kabul etmedim. Onlara bir hafta süre vererek evi boşaltmalarını istedim. Bir haftanın sonunda elimde tahliye taahhütnamem olmasına rağmen evde duruyorlardı. Polis eşliğinde icra memurları tahliyeyi başlattı ve evimi boşalttılar.”
Ertesi gün konutunun tahliye edildiğini zannederek yine bakmaya gittiğini anlatan Zeliha Oruç, şöyle konuştu:
“Evden köpek sesi geliyordu. Hemen polisi aradım. Eşyaları eve yerleştirmişler, hatta televizyonu bile kurmuşlar. Gördüklerim karşısında şok oldum. Kendilerinden şikayetçi olacağımı ve uzaklaşmaları gerektiğini söyledim. Polis merkezine giderek şikayetçi oldum. Ertesi gün yeniden ailemle eve bakmak istedim. Bu kişileri bahçeye kurulmuş vaziyette gördük.
Sanki mülteci gibi düzen kurmuşlardı. Yine polise gidip uzaklaştırma kararı aldırdım. Bu yaşananlardan sonra can güvenliğimden de tedirgin olmaya başladım. Çünkü tekin adamlar değillerdi. Birkaç gün daha bahçede yaşamaya devam ettiler. Dava süreci devam ediyor. Hem eski kiracımdan hem de tanımadığım bu kişilerden şikayetçiyim.”
Yorumlar kapalı.