İmamoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“İkinci yüzyılın ilk Cumhuriyet Bayramı’nın hemen bir sonraki gününde hukuka, adalete ve demokrasiye darbe vurma çabası gösterilmektedir. Yaşadıklarımız utanç vericidir. Bugün demiştim ki biz bu şafak operasyonlarının ilhamını hangi mirasınızdan aldığınızı çok iyi biliyoruz. Daha tutuklama olmadan kayyım haberleriyle medyada manşet atanların nasıl miraslarına sadakat ettiklerini gördük. Yine çok ciddi bir demokrasi utancıyla karşı karşıyayız. Yine bugün görüyoruz ki yargıya açık bir siyasi müdahale yaşanmaktadır. Ne istediniz de vermedik dediğiniz zamanlardan kalan yöntemlerle iş yapma gayreti içerisindesiniz. Yine kitaplardan alıntıları, taziye telefonlarını örgüt toplantısı olarak tarifleyerek uydurulmuş belgelerle, içi boş iddianamelerle çok ayıp bir biçimde itibar suikastı yapıyorsunuz. Utanç vericidir.
Yine seçmenin iradesini yok sayan, iktidarını ve şahsını kalıcı milletini geçici kendini ev sahibi vatandaşı kiracı gören bir akılla karşı karşıyayız. Bu görülen yazılan manşet atılan kararlar hangi mahkemeden önce nerede verilmiştir? Her şeyin farkındayız, hangi filmin fragmanını izlettiğinizi net olarak görüyoruz. Hangi masa başı siyasi kumpası kurguladığınızı biliyoruz. Daha da önemlisi neden korktuğunuzu ve neden hileli yollara saptığınızı da gayet iyi anlıyoruz. Millet de biliyor millet de görüyor millet de anlıyor…
Hani ön yargısız bir kucaklaşma teklif ediyordunuz! Hani İmralı’dan Meclis’e bir yol yapıyordunuz! Ne oldu da CHP’li bir belediye başkanını tutuklayıp yerine kayyum atama gayreti içindesiniz. Sizin İstanbul’la derdiniz, İstanbullularla derdiniz nedir? Sizin Türkiye Yüzyılınız bu mudur. Kucaklaşma, barış, huzur dediğiniz bu mudur? Siz bu kafayla mı ekonomiyi düzelteceksiniz? Bu kafayla mı ülkemizin itibarını yükselteceksiniz?
Bu kararı alanları yüzlerindeki çirkin sırıtmayı görüyorum. Ama önceden de böyle oldu şimdi de böyle olacak, son gülen milletimiz olacak. Ne yaparsanız yapın, hangi karanlık kumpası kurarsanız kurun. Bu siyasi kirliliği ve kurumsal çürümeyi bitireceğiz. Türkiye Cumhuriyeti devletini kişilere değil kurallar ve kurumlara bağlı kuracağız. Herkes için adil hizmet üreten bir yapıya çok hızlı kavuşturacağız. Biz ve bütün yol arkadaşlarımız cesaret sınama dönemlerini aştık. Korkmayız, yılmayız, cesaretle adalet mücadelesini vermeye kararlıyız. Yaşasın cumhuriyet, yaşasın tam bağımsız Türkiye, yaşasın adaletli bir memleket.”
Yorumlar kapalı.