Artı Gerçek’ten Sinan Şahin’in haberine göre, 2016’dan bu yana üçüncü kez kez kayyım atandığı hatırlatan Karayılan, “Halklarımız her defasında sandıklarda, sokağa çıkıp tepki göstererek, değerlerine sahip çıkarak kayyım ile yaşamayacağını, kayyım zihniyetini kabul etmeyeceğini gösteriyor. Kayyım, bu tekçi zihniyetin Kürt halkının iradesine karşı duyduğu hazımsızlıktır. Kayyım zihniyetine bu ülkeyi alıştırmak istiyorlar. Halkımızın kararlı duruşu er yada geç bu zihniyeti sonlandıracaktır” dedi.
Yedi ay önceki 31 Mart Yerel Seçimleri öncesi Yüksek Seçim Kurulu’ndan onay alarak seçime girdiklerini vurgulayan Karayılan, “Yedi ay önce seçime girdik. Seçime girerken de ‘seçilebilirlik’ onayını Yüksek Seçim Kurulu’ndan aldık. Halkımız da bizi belediye eş başkanı olarak seçti. Halk iradesi kesin bir biçimde kararını vermiş olmasına rağmen sudan gerekçelerle Halkın iradesini tanımamakta ısrar ediyorlar” diye konuştu.
2020 yılında bu yana hakkında devam eden bir yargı süreci olduğunu hatırlatan Karayılan, “Dava hâlâ Yargıtay’da. Benim Antep’te İl Eş Başkanı olduğum, Parti Meclisi üyesi olduğum süreçte normal seçim çalışmalarımız, parti çalışmalarımız ‘teröre yardım etme’, ‘anayasaya aykırı hareket etme’ olarak gösterildi. Yasal ve demokratik parti çalışmalarımız kriminalize edilerek suç gibi gösterilmeye çalışıldı. Kendi anayasalarına göre kurulan bir partinin yöneticisi olmayı suç sayıyorlar. Bu tamamıyla zulümdür” dedi.
Kayyım atamalarını kabul etmeyeceklerini ve halkın iradesine sahip çıkacaklarını dile getiren Karayılan, “Belediye işgal edilmiş durumda. Belediyeye gideceğiz ve kendi belediyelerimize sahip çıkma konusunda tavrımızı göstereceğiz. Demokratik haklarımız kullanarak bu zihniyetin Türkiye toplumlarına kayyım zihniyetini alıştırmaya çalışma yaklaşımını kabul etmeyeceğiz. Halkımızla beraber her ne koşulda olursa olsun mücadelemize devam edeceğiz” diye konuştu.
Yorumlar kapalı.