ANKARAGÜNDEM, konuya ilişkin detayları Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne (VGM) sordu. Yapılan açıklamada, “Tahsis ettiğimiz taşınmaz varlıkların asıl amacına uygun kullanılması zorunludur. Turing’e tahsis edilen bu yapının gelir getirici faaliyetlerde bulunmaması gerekiyordu. Ancak medresede sanat çalışmaları yapılırken yan kapısından ticari satışların yapıldığı tespit edildi.” ifadelerine yer verildi.
1705 yılında inşa edildiği düşünülen ve metruk durumdayken 1986’da TTOK’a tahsis edilen Cedid Mehmet Efendi Medresesi, zamanla unutulmaya yüz tutmuş sanatların icra edildiği bir merkez haline geldi.
Vakıflar Genel Müdürlüğü; tezhip, ebru, hat ve minyatür gibi geleneksel el sanatlarının hayat bulduğu bu 12 odalı medresenin Turing tarafından 4 Kasım’da boşaltılmasına karar verildiğini belirtti. Yapılan açıklamada, “Kafeterya zihniyetiyle burası ticari bir yapı olarak kullanılıyor ve vakıflara kira ödenmiyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü, taşınmazların ilim ve irfan yuvası, kütüphane veya eğitim merkezleri olarak kullanılmasını şart koşar. Bu şarta uyulmadığı için tahliye gerçekleşecek.” ifadeleri kullanıldı.
Medresenin tahliye kararının ardından, yapının kim tarafından nasıl kullanılacağı merak konusu oldu. VGM’den alınan bilgide, medresenin amacına uygun kullanılmak üzere tekrar tahsis edileceği ancak şu an bu konuda net bir kararın olmadığı belirtildi. Tahliye kararının herhangi bir usulsüzlüğe neden olmadığı ve kimsenin mağdur edilmeyeceği vurgulandı.
Medresenin konumunun önemine dikkat çekilen açıklamada, bir yönü Topkapı Sarayı’na, diğer yönü Sultanahmet’e bakan medresede faaliyet gösteren sanatçılara isterlerse alternatif mekanların önerilebileceği ancak kafeterya gibi ticari faaliyette bulunanlar için bu tür önerilerin geçerli olmadığı ifade edildi.
Yorumlar kapalı.