“Engelli bireylerin sorunlarına dikkat çekmek, bir farkındalık yaratmak amacıyla Birleşmiş Milletler tarafından 1992 yılında kabul edilen Dünya Engelliler Günü’nde yarın bir arada olacağız. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan sorumlu Genel Başkan Yardımcımız, Gölge Bakanımız Sayın Aylin Nazlıaka bu etkinliği bana ifade ettiğinde çok heyecanlandım. Çünkü gerçekten bir farkındalık yaratmak ve tüm Türkiye’de gündeme gelebilecek bir etkinliği teklif ediyorlardı. Ankara İl Başkanlığımız, il yönetimimiz ve örgütümüzden görevlendirilen arkadaşların bugün çok titiz bir çalışma yaptıklarını, Genel Merkezimizde -ki ‘baba evi’ diyoruz- Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün baba evinde sizleri ağırlamaktan, sizlerle birlikte satranç turnuvasının açılış hamlesini yapmaktan, bugün gün boyunca belki tabii bugün bir şeyler de öğrendik, belki seneye bunu iki güne yaymak, üç güne yaymak daha doğru olacak. Hem daha uzun süre sizlerle birlikte olmak için, hem de bir günde yapılacak müsabaka sayısını daha aşağı çekmenin doğru olacağı için ama genel başkan yardımcılarımız, Ankara milletvekillerimiz, tüm milletvekillerimiz ilgi gösterdiler. Bugün akşam da turnuva sonrası, centilmence geçen mücadele sonrası hep birlikte akşam yemeğindeyiz. Yarın sabah 10.00’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün huzuruna hep beraber çıkacağız. Öğleden sonra saat 13.30’da Grup Toplantımızı birlikte gerçekleştireceğiz. Ardından bugün müsabakaları yapan ve ödüle layık görülen üç arkadaşımıza Grup Toplantımızda kupalarını vereceğiz. Ve en nihayetinde de bir aile fotoğrafı ile birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bu güzel iki günü hepimiz açısından ölümsüzleştireceğiz. Ben bu sürece katkı sağlayan herkesi hem Genel Başkan Yardımcımız, hem İl Başkanımızın şahsında tebrik ediyorum partim adına. Ama bu güzel organizasyonun fikrini verenlere, emek verenlere, katkı sağlayanlara Cumhuriyet Halk Partisi adına ve Türkiye’deki tüm engelliler adına yürekten teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun.”
“Cumhuriyet Halk Partisi olarak engelli bireylerimizin sorunlarının çözülmesi, taleplerinin karşılanması için yoğun bir çaba içindeyiz. Önümüzdeki süreçte de bu çabaları sürdüreceğiz. Ancak bu sürecin iktidar tarafından gerekli hassasiyetle yürütülmediğini, engellilerle ilgili istatistiklerin bile iktidar tarafından doğru ve düzenli açıklanmadığına buradan dikkat çekmek istiyorum. Özellikle yerel yönetimlerde yüzde 65 nüfusu, yüzde 80’e yakın, 78 ekonomiyi ve turizm bölgelerinin yüzde 92’sini yöneten belediyeler bizde olduğu halde, maalesef devletin elinde tam, eksiksiz, güncel olması gereken istatistikler ya yok ya da bizlerle paylaşılmıyor. Bu bizim sürece ana muhalefet partisi olarak katkı sağlamamızı, geleceğin iktidar partisi olarak gerekli hazırlıkları yaparken ihtiyaç duyduğumuz verileri elde etmemizi ve en önemlisi yerel yönetimlerin bu konuda hiç eksik kalmadan bir şeyler yapmasının önünde büyük bir engel. Bunun için Türkiye’deki 2011 nüfus ve konut araştırmasından beri engelli bireylerin il bazındaki dağılımını tahmin eden araştırmalar elimizde yok maalesef. Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan, Engelli ve Yaşlı İstatistik Bülteni’ne göre 4 milyon 882 bin kişi engelli olarak kayıtlarda. TÜİK’in 31 Aralık 2021, üç, dört yıl önceki raporuna göre bu sayı 5 milyon 481 bindi. Bu konunun yakın takipçisi STK’lar ve sizlerden duyduğumuz değerlendirmeler ise rakamın 10 milyona yakın olduğunu söylüyor. Böyle olunca da eldeki verilerdeki bu uçurum, meselenin ya büyük bir ciddiyetten uzak takip edildiğini ya da kasıtlı olarak bu verilerin birileri tarafından gizlendiğini düşündürüyor.”
“Biz engellileri birilerinin oy deposu ya da onlarla kurulan ilişkiyi, bir seçmen-parti ilişkisinden öte son derece insani, son derece samimi bir yerden kurmayı, bu meseleyi bir çıkar ilişkisine dönüştürmek yerine birlikte yaşamı, eşit yaşamı, engelsiz yaşamı savunmanın bir gereği olarak düşünüyoruz. Hiçbir sağlıklının kendisini yarının bir engellisi olacağını düşünmeden kararlar vermemesini ve tüm kamu yöneticilerinin bu toplumun dezavantajlı gruplarının önündeki dezavantajları ortadan kaldırmanın, engelleri ortadan kaldırmanın en önemli kamu görevi olarak görülmesini çok önemsiyoruz.”
“Eğitimde, istihdamda, siyasette, toplumsal yaşamın tüm alanlarında engellilere yönelik ayrımcı uygulamaların devam ettiğini üzülerek takip ediyoruz, bütün mücadelelere rağmen. Engellilerin milli gelirden nüfuslarına göre hak ettikleri payı almıyorlar ki, üstündekini almalılar. Hala sosyal hayatta hak ettikleri hizmetlere sahip değiller. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak 4-9 Eylül tarihlerinde, bundan sonra partimizi nasıl yöneteceğimize karar verdiğimiz bir Değişim Kurultayı yaptık. Oradan büyük bir mutabakat çıktı. Ve önümüzdeki dönemde Türkiye’yi nasıl yöneteceğimizi billurlaştığımız, artık programımıza yazdığımız ve ilerideki hükümet programımızın ön belgesini sizlerle paylaşıyor olacağız. Biz tüzüğümüzde biliyorsunuz, engelli kotası tarif ettik. Hatta sembolik de olsa yeterli değildir ama en az bir bölgede birinci sıradan bir milletvekilinin bir engelli birey olmasını, ağır engelli bir birey olmasını tarif ettik. Bunun yanında bu kişinin engelli hak mücadelesinin içinden gelen, bu mücadeleye hakim olan birisi olması gerektiğini düşünüyoruz. Sadece birinci sıradan bir kişinin değil, seçilecek sıralardan engellilerin listelerde yer alması noktasında önümüzdeki dönem ciddi bir kararlılık yapacağız. Ama bu içinizden birisine bir makam vermek, onu milletvekili yapmak için değil, sizin sorunlarınızın birinci elden Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde takip edilmesini sağlamak, oradaki savunuculuk mücadelesinin doğru yerden kurulmasını sağlamak üzere birden çok engelli bireyin partimizde, Meclis’te Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidar sırasında oturmasını önemsiyoruz.
“Yine Cumhuriyet Halk Partisi’nin engellilerin sorunlarının çözülmesine yönelik olarak bir Engelli Bakanlığı’nı savunuyoruz, tartışıyoruz. Bu konuda hazırlıklarımızı yapıyoruz. Türkiye’deki maaş adaletsizliklerini, bakanlıkların resmi sayfalarında yer alan bildirimlere göre değil engelli bireylere beş çeşit aylık bağlandığını biliyoruz. Yaşlı aylığı, yüzde 40-69 arası engelli aylığı, yüzde 70 ve üzeri engelli aylığı, 18 yaş altı engelli yakını aylığı ve silikozis aylığı diye beş farklı aylık var. Bugün en düşük engelli aylığı 2 bin 800 lira gibi gerçekten telaffuz ederken utandığım bir noktada. Biz 12 bin 500 liralık en düşük emekli maaşına aylardır, bir yıldır isyan ediyoruz. Bunun, bu iktidar gelmeden önce en düşük emekli maaşının 8 çeyrek altın, bugün 2,5 çeyrek altın olduğunu, emeklinin ayda 5,5 çeyrek altın kaybettiklerini söylüyoruz ama en düşük engelli aylığının çeyrek altının da yarısını bile almadığını burada görüyoruz. Bu gerçekten çok üzüntü verici. En fazla 5 bin liraya kadar çıkıyor. Bu rakamları kabul etmek değil, telaffuz etmek bile utanç vericidir. Bu noktada hem ana muhalefet partisi olarak mücadelemizi sürdürüyoruz, hem de iktidar partisi olarak yaptığımız hazırlıklarda önümüzdeki dönemde bu konudaki hangi düzenlemeleri öngördüğümüzü, önerdiğimizi özel bir gündemle sizinle paylaşıyor olacağız.”
Yorumlar kapalı.