1. Haberler
  2. Gündem
  3. 24. yılında 17 Ağustos ve 12 Aralık Depremleri… Şimdi Yürekler Enkaz! – Dursun Erkılıç

24. yılında 17 Ağustos ve 12 Aralık Depremleri… Şimdi Yürekler Enkaz! – Dursun Erkılıç

featured
service

Zelzele, ülkelerin ve insanların başına gelebilecek en büyük facia.

Büyük tahriplerin, acıların yaşandığı zelzeleler; ülkeleri parasal ve manevi güzergahtan çökertirken; insanları da, her bakımdan tahribe uğratıyor.

Bir gün evvel, sıcak yuvasında mutluluk şarkıları söyleyen bir çocuğun, ertesi gün aynı yuvanın enkazı önünde, acının büzdüğü dudaklarından döktüğü hıçkırıkları düşünmek dahi kahrediyor insanı. Tüm ailesini, mirasını kaybeden bir babanın ya da kimsesizliğin naçarlığına düşmüş bir annenin gidişatı da o çocuktan değişik değil…

Son olarak, 17 Ağustos Marmara ve 12 Aralık Düzce-Kaynaşlı zelzeleleri bu cinsten görüntülerle vicdanların bölündüğü facia anlarıydı.

Başarılı bir mektep yarıyılının ardından Yalova, Değirmendere veya bölgenin rastgele bir mevkiinde kafa dinleyen talebe; bereketli bir iş yarıyılının bitkinliğini atmak için yazlığında yan gelip uyuyan bir emekçi-patron; sıkıldığı şehir yaşamındaki rutin konut işlerinin dışında tatilin sevincini çıkarmaya çalışan bir anne… ve daha niceleri; zelzelenin şiddetini bir biçimde hissetti vicdanında, beyninde, vücudunda… Bolulular, Düzceliler, Kaynaşlılılar da konutları gibi enkaza dönüştü. Binaların enkazı kalktı. Ya vicdanlardaki enkaz?.. Can Verene kadar yerinde duracak olmalı!

Zelzele trajedisinin bir de psikolojik ebadı vardı. Mevzuyu ODTÜ’lü Mecmuası’nde yayınlanan bir yazısında ele alan Prof. Dr. A. Nuray Kantarcı, depremzedelerin psikolojik kasvetlerini gevşetmenin en aktif yolunun; onlara yaşadıkları vakayla alakalı düşüncelerini ve duygularını paylaşabilme etraflarını yaratabilmek olduğunu söylüyordu. Trajediye uğrayanlara yapılabilecek takviyeler içinde belki de ön ehemmiyetlisi ancak bir o kadar da güç olanı böyle bir civarı yaratabilmekti…

Can, mülk ve iş kaybının yol açtığı yaşam kumpası bozukluğunun, yoğun duygusal meselelere neden olduğunu belirten Prof. Kantarcı, depremzedelerin psikolojisini anlatırken de, onların içinde bulunduğu dünyayı gözler önüne seriyordu:

“Depremzedeler, kabahatlilik ve utanma duyguları yaşayabilir. Yapması gerekenleri yapmadığına inanarak başkalarının vefatından kendini mesul yakalayabilir. Banal yaşam kumpasının bozulmasıyla asaplılık ortaya çıkabilir. Arkasıcı zelzeleler evham, fobi ve güvensizlik duygularına neden olur. Kuşku, hiddet ve olanlar karşısında birilerini neler olacağını öğreniyorlardı ve sakladılar cinsinden düşüncelerle yargılayabilirler. Onlar üzerinde hakimiyetleri olmadığını düşünmeleri eforsuzluk ve naçarlık sezmelerine neden olabilir.”

Ateş düştüğü yeri yakar derler. Marmara zelzeleyi yaşandığında bizden uzakta, fakat Türkiye ve Türk Halkı ile her zaman gönül gönüle olan, vicdanı yanan birilerinin içinde biri vardı: Bahtiyar Vahapzade.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
24. yılında 17 Ağustos ve 12 Aralık Depremleri… Şimdi Yürekler Enkaz! – Dursun Erkılıç
Yorum Yap

You Can Subscribe To Our Newsletter Completely Free

Don't miss the opportunity to be informed about new news and start your free e-mail subscription now.

Yorumlar kapalı.

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Sosyal Medyada Biz