İktidarın zamanında almadığı önlemlerden kaynaklı on binlerce insanın hayatını kaybettiği, yine iktidarın yanlış politikalarının her gün birden fazla kadının ölümüne sebebiyet verdiği, gazetecilerin ve aydınların düşüncelerini açıkladığı için cezalara çarptırıldığı, çocuk yaştakiler de dahil olmak üzere binlerce vatandaşın ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ten soruşturulduğu ve ceza aldığı, gösteri ve toplantı yapma hakkının engellendiği, hak ihlali nedeniyle Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde dava dosya yığınları oluştuğunu belirten Zeynel Emre, “Türkiye açısından asıl beka meselesi nedir derseniz, işte tam da budur” dedi.
CHP’li Emre, her ay bir konuyu esas alarak hazırladığı ve sosyal medya mecrası Youtube üzerinden yayınladığı videolarının bu aya ilişkin olanında, 10 Aralık İnsan Hakları Günü kapsamında Türkiye’nin insan hakları bilançosunu anlattı. Yaşam hakkından düşünce ve ifade özgürlüğü hakkına, toplantı ve gösteri yapma hakkından seçme ve seçilme hakkına kadar birçok hakka ilişkin, güncel rakamlarla değerlendirmelerde bulunan Zeynel Emre’nin yayınladığı ‘10 Aralık İnsan Hakları Günü’ videosunun öne çıkan bölümlerinde şunlar yer aldı:
Gazeteciler tutuklanıyor, haberler engelleniyor, gösterilere izin verilmiyor…
Bundan 76 yıl önce, 1948’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda okunan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi kapsamındaki ilkeler, gerçek anlamıyla eşitliğin ve refah devletinin olduğu ülkelerde uygulanmıştır. Ama siyasi erkin tek elde toplandığı bizim gibi ülkelerde ise çok sayıda ihlal vakası yaşanmıştır.
Ülkemize düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı açısından baktığımızda, gerek Türk Ceza Kanunu, gerekse de Terörle Mücadele Kanunu kapsamında, aslında bu bahaneyle çok sayıda insan, gazeteci gözaltına alınıyor, tutuklanıyor ve cezaevlerinde kalıyor. 2002 yılından bugüne kadar 848 gazetecinin, yani gazeteci kimliğine sahip kimselerin tutuklandığını görüyoruz. Bugüne geldiğimizde, mesela 2023 yılı itibariyle Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın verilerine göre, 282 gazeteci soruşturma geçirmiş ve davalarla karşılaşmıştır. Şu anda da hâlâ 12 gazeteci cezaevinde tutuklu olarak bulunmaktadır.
Bir başka bilgiye geçecek olursak, FreeWeb 2023 Türkiye Raporu’na baktığımız zaman toplam 219 bin erişim engeli kararı verildiği görülüyor. İfade Özgürlüğü Derneği’nin Engelli Web 2023 Raporu’na göre, 2014-2022 tarihleri arasında 543 farklı sulh ceza mahkemesi hakimliği tarafından toplam 6 bin 509 erişim engeli kararı alınmış, 35 bin 23 haber kaldırılmış ve 29 bin 253 haber silinmiştir.
İfade özgürlüğü açısından bir başka tartışmalı mesele de bugün Türkiye’de açıkçası yüz binlerce insanı mağdur eden Türk Ceza Kanunu’nun 299. maddesi kapsamında düzenlenen ‘Cumhurbaşkanına hakaret suçu’. Bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası, suçun alenen işlenmesi durumunda da artırılması söz konusu. 2014 yılında, henüz sistem değişmeden Cumhurbaşkanı olarak göreve başlayan Sayın Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanına hakaret suçundan sadece 132 kişiye dava açılmıştı. Gelinen süreçte, her yıl on binlerce dava açılmaktadır. Gerçekten inanılır gibi değil. 2014’ten bugüne kadar yüz binlerce insan soruşturma geçirmiş, on binlerce dava açılmıştır.
Düşünce ve ifade özgürlüğünü kullanma yöntemlerinden bir diğeri de toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkıdır. Bu bizim Anayasamızda var mı? Var. Peki, fiilen Türkiye’de böyle bir hak var mı? Maalesef yok. Bakın sadece 2023 yılında 197 barışçıl gösteriye müdahale edilmiş, 43 etkinlik ise engellenmiştir. Bu müdahaleler sonucu, maalesef 58’i çocuk olmak üzere 3 bin 679 kişi gözaltına alınmış, bunların bir kısmı da tutuklanmıştır.
Yorumlar kapalı.