Uluç, Türkiye’nin ışık kirliliğinden arındırılmış bölgeler yaratma hedefinin bir parçası olarak, ülkenin ilk “karanlık gökyüzü parkı”nın yakın zamanda ilan edileceğini müjdeliyor. Bu parklar, ışık kirliliğinden uzak bir ortamda yıldız gözlemi yapmak isteyenlere eşsiz bir deneyim sunacak.
Göbeklitepe’deki arkeolojik keşifler, astroturizmin tarih boyunca ne kadar önemli bir yer tuttuğunu gözler önüne seriyor. Uluç, bu konuda şu sözleriyle dikkat çekti: “15 bin yıl öncesinde Göbeklitepe’de insanlık tarihinin ilk yerleşim alanları keşfedildi. Orada yapılan arkeolojik çalışmalarda, yapıların tamamı gökyüzü üzerine inşa edilmiş. Çünkü insanlık aslında ilk anından itibaren hayatta kalabilmek için gökyüzünün yaşamı üzerindeki etkilerini fark etmiş. Gökyüzündeki yıldızların konumlarına bağlı olarak mevsimlerin oluştuğunu görmüşler.
Astroturizm, ışık kirliliğinin olmadığı karanlık bölgelerde gökyüzünü gözlemlemeye ve astronomik olayları keşfetmeye dayalı bir turizm dalı. Bu turizm türü, yıldızlar, gezegenler ve gökyüzü manzaraları gibi doğal fenomenlerin izlenmesi için tasarlanmış etkinlikleri içeriyor.”
Astroturizmin ilgi çekici bir boyutu olan gece müzeciliği, antik kentleri ve gökyüzünü bir araya getiriyor. Afrodisias Antik Kenti’nde başlatılan gece müzeciliği uygulaması, bu yaklaşımın en güzel örneklerinden biri. Uluç, antik kentlerin gökyüzüne dayalı mitolojik yapısına dikkat çekerek, tapınakların gök cisimlerinin doğuş ve batış tarihlerine göre inşa edildiğini belirtti.
Yorumlar kapalı.