Barış Pehlivan, 15 Ağustos’ta Silivri Cezaevi’ne girmişti. Pehlivan, bir haber nedeniyle giydiği hükmün ardından, önce denetimli serbestlik hakkından yararlanarak serbest kalmış, sonra bir yazısına açılan ancak henüz sonuçlanmayan dava gerekçe gösterilerek denetimli serbestlik hakkı ortadan kaldırılmıştı. Pehlivan’ın, 15 Temmuz’da Meclis’ten geçen ve binlerce hükümlünün faydalandığı infaz düzenlemesinden yararlanmasına izin verilmemişti.
Barış Pehlivan’ın avukatı Hüseyin Ersöz, söz konusu karara itiraz ederken, Prof. Dr. Adem Sözüer dosyaya hukuki mütalaa sundu. Yürürlükteki Türk Ceza Kanunu’nun mimarlarından olan Sözüer, bilimsel mütalaasında, Pehlivan hakkında karar veren Marmara Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu’nun, bir değerlendirme yapma yetkisi olmadığını ifade etti.
Sözüer, Pehlivan’ın yeni yasadan faydalanmasına bir engel olmadığını da söyledi:
“Geçici Madde 10 hükmüne göre hükümlü hakkında yeni bir denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazı kararı verilmesine bir engel bulunmamaktadır.”
Sözüer, yazdığı mütalaada, birbiriyle çelişen hukuki durumlarda, sonraki düzenlemenin uygulanması gerektiğini de hatırlattı:
“Kaldı ki önceki denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına ilişkin kararla bağlantılı olarak bir karar verilmesi gerekse bile bu durumda da aynı konuda sonraki düzenlemenin önceki düzenlemeyle çelişmesi halinde sonraki düzenlemenin esas alınmasında isabet görülmektedir. Zira kanun koyucunun güncel ve mevcut iradesini sonraki düzenleme ortaya koymaktadır.”
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer, Pehlivan’ın, yeni infaz yasasından yararlandırılmadan cezaevinde tutulmasının, hak ihlali olduğunu belirtti:
“Cezaların infazı için de geçerli olan kanunilik ilkesi gereğince kişinin cezaevinde kalış süresinin uzatılmasının ancak açık bir kanuni düzenlemeyle mümkün olabileceği 5275 sayılı Kanunun geçici 10. maddesinde ise Barış Pehlivan ve aynı durumda bulunanlar yönünden böyle bir düzenleme bulunmadığı, bu nedenle geçici 10. maddenin bu kişiler hakkında da uygulanarak denetimli serbestlik tedbirinden yararlandırılmamasının kişi özgürlüğü hakkının ihlaline yol açacağı…”
Yorumlar kapalı.