CHP’li Gökçek, “Bakanlık köklü okullarda görev yapan eğitimcileri istekleri dışında, dönemin ortasında, adeta sürgün edercesine okullarından, öğrencilerinden kopararak en başta öğrencilere büyük zarar vermektedir. Dönem ortasında gerçekleştirilen bu uygulama öğrencilerimizde, ailelerinde ve eğitimcilerimizde büyük bir moral bozukluğuna yol açmıştır. Bu okullar yıllardır başarıları ile adından söz ettiren, köklü eğitim kurumlarımız. Bu yanlış karardan bir an evvel dönülmeli” ifadelerini kullandı.
Ayrıca, “Kamuoyuna yansıyan iddialara göre, görev yeri değişiklikleri öğretmenlerin talepleri olmaksızın, hiçbir objektif kriter belirtilmeden gerçekleştirilmiş. Görev yeri değişikliklerinde kimi eğitimcilerin sosyal medya paylaşımlarının, 19 Mart 2025 günü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun hukuksuz bir şekilde gözaltına alınmasının ardından yurt genelinde gerçekleştirilen barışçıl protestolara katılmış olmalarının etkili olduğu dile getirilmektedir. Bu uygulama adeta nitelikli eğitimcilerin sürgün edilmesi amacını taşıyor. Liyakat ilkesi yok sayılırsa eğitimde nitelikte yaşanacak bozulmanın önüne geçilemez. Bakanlık bir an evvel bu yanlış uygulamadan geri adım atmalıdır” şeklinde konuştu.
Gökçek, Bakan Tekin’e şu soruları yöneltti:
1. Kamuoyuna yansıyan iddialar doğru mudur?
2. 19 Mart 2025 tarihinden sonra İstanbul’da görev yeri değiştirilen öğretmen sayısı kaçtır? Öğretmenlerin okullara göre dağılımı nasıldır?
3. Bu yer değişikliklerinin sebepleri nelerdir?
4. Gerçekleştirilen görev yeri değişikliklerinde öğretmelerin sosyal medya paylaşımlarının, eylemlere destek vermelerinin etkili olduğu, görev yeri değişikliklerinin objektif kriterlere dayanmadığı iddiaları doğru mudur?
5. Öğretmenlerin görev yeri değişikliklerinin liyakat ilkesine göre değil de okul idarecilerinin sübjektif değerlendirmelerine göre yapıldığı iddiası muhalif eğitimcilerin fişlendiği anlamına mı gelmektedir?
Yorumlar kapalı.