Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcıları Gökçe Gökçen ve Murat Bakan’ın liderliğindeki heyetin Hatay İl Seçim Kurulu’na yaptığı itirazlar, seçim sonuçlarına ilişkin belirsizliği artırıyor. Gökçen’in açıklamalarına göre, bugün itibarıyla oy farkı 3 bin 900’den 2 bin 735’e kadar düşmüş durumda. Bu gelişme, seçimin sadece bir adayın zaferiyle sonuçlanmadığını, demokrasinin bir mücadele alanı olduğunu gösteriyor.
“Seçim günü Sayın Genel Başkanımız ‘Hatay benim şahsi meselemdir’ diyerek bizi görevlendirdi” diyen Bakan, Hatay’da geçirilen dört günden bahsederek, hiçbir oyun zayi olmaması için titiz bir çalışma yürüttüklerini vurguladı. Bu süreçte, CHP’nin demokrasiye olan inancının ve halkın iradesine duyduğu saygının altını çiziyor.
Seçimlerde ikinci olan CHP adayı Lütfü Savaş’ın da yüzde 44,5’lik bir oy oranı ile güçlü bir destek aldığı Hatay’da, CHP’nin itirazları demokratik bir hakkın kullanımını simgeliyor. Gökçen’in “Süreci devam ettireceğiz. İtirazlarımız sürecek” sözleri, bu mücadelenin sadece Hatay için değil, demokrasi adına verildiğini gösteriyor.
Açıklamaların ardından partililerin sloganlar atarak CHP heyetine verdikleri destek, birlik ve beraberlik mesajları veriyor. Hatay’da yaşananlar, seçimlerin sadece oy sayımıyla sonuçlanmadığını, aynı zamanda demokratik değerlerin savunulduğu bir arena olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Bu süreç, Türkiye’nin demokratik olgunluğu açısından bir sınav niteliği taşıyor.
Seçim sonuçlarına ilişkin gelişmeler, Hatay’ın ve Türkiye’nin geleceği için büyük önem taşıyor. CHP’nin hukuki mücadelesi, oy birliğinin korunmasını ve demokratik süreçlerin sağlıklı işleyişini temin ediyor. Hatay’da seçim rüzgarları esmeye devam ederken, tüm gözler İl Seçim Kurulu ve Yüksek Seçim Kurulu’ndan gelecek son kararlara çevrildi. Bu süreçte, demokrasiye ve halkın iradesine sahip çıkma çağrısı, herkes için büyük bir önem taşıyor. Hatay, sadece bir şehir olmanın ötesinde, demokrasi mücadelesinin kalbinin attığı yer haline geldi.