Yatırımcıların, Fed’in politika faizini düşüreceğine dair beklentileri, geçtiğimiz hafta açıklanan ekonomik göstergelerle daha da güçlendi. İlk işsizlik başvurularının beklenenden fazla artarak iki ayın en yüksek seviyesine ulaşması ve işten çıkarmaların son 14 ayın zirvesine çıkması, iş gücü piyasasında yaşanan zorlukları gözler önüne seriyor. Bu durum, Fed’in ekonomiyi canlandırmak için gevşeme yoluna gidebileceği yönündeki tahminleri güçlendiriyor.
Hafta başında açıklanan ISM Hizmetleri PMI raporu, hizmetler sektöründe yavaşlama ve fiyat baskılarının hafiflemekte olduğunu ortaya koydu. Bu gelişme, enflasyonun kontrol altına alınabileceğine dair umutları artırırken, piyasalarda olumlu bir hava yarattı.
Fed Başkanı Jerome Powell’ın Stanford Üniversitesi’nde yaptığı açıklamalarda, enflasyon rakamlarının genel ekonomik tabloyu önemli ölçüde değiştirmediğini ve yıl içinde politika faizini düşürmenin uygun olabileceğini belirtmesi, piyasalarda olumlu karşılandı.
Ancak Powell, politika yapıcıların enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde %2’ye düşmesi konusunda daha fazla güvene ihtiyaç duyduklarını da vurguladı. Bu açıklama, Fed’in faiz indirimi konusunda aceleci davranmayacağının bir işareti olarak yorumlandı. Haziran ayında bir faiz indirimi ihtimali şu anda piyasalarda %62 civarında değerlendiriliyor.
ABD doları, Avustralya doları, kivi doları ve euro karşısında değer kaybederken, bu durum, ABD’nin dış ticaret ortakları için olumlu bir gelişme olarak görülüyor. Özellikle ihracat yapan ülkeler, doların zayıflamasıyla birlikte ürünlerinin ABD pazarında daha rekabetçi hale geleceğini umuyor.
Cuma günü yayınlanacak olan iş raporu, iş gücü piyasasının durumu hakkında daha fazla bilgi verecek ve Fed’in gelecek politikaları hakkında ipuçları sunacak. Ekonomistler ve yatırımcılar, bu raporun sonuçlarını yakından takip edecekler.
Özetle, doların değer kaybı, işsizlik başvuruları ve işten çıkarmaların artması, ABD ekonomisinde belirsiz bir dönemin habercisi olabilir. Ancak, Fed’in müdahaleleri ve politika değişiklikleri, piyasaları stabilize etme ve ekonomiyi yeniden rayına oturtma potansiyeline sahip. Önümüzdeki dönemde Fed’in atacağı adımlar, hem ABD ekonomisi hem de küresel finans piyasaları için belirleyici olacak.