Halsizlik, isteksizlik ve bitmeyen uyku hali şeklinde kendini gösteren bu yaygın durum, doğru adımlarla kolayca yönetilebilir.
Uzmanlar, güneş ışığının azalması ve sıcaklık farklarının artmasıyla vücudun girdiği bu uyum sürecini beslenme, egzersiz ve uyku düzeni ile daha zinde geçirmenin mümkün olduğunu belirtiyor.
Mevsim geçişlerinde hissedilen yorgunluk, bireyden bireye değişmekle birlikte belirli ortak belirtilerle ortaya çıkıyor.
En sık karşılaşılan şikayetler arasında sürekli uyku isteği ve sabahları yataktan çıkmakta zorlanma öne çıkıyor.
Ayrıca kas ve eklem ağrıları, baş ağrısı, konsantrasyon güçlüğü gibi zihinsel ve fiziksel belirtiler de görülüyor.
Bazı kişilerde sindirim sorunları, iştah artışı veya kaybı, hatta depresyona yatkınlık da bu döneme eşlik edebiliyor.
‘Bahar yorgunluğu’ olarak da adlandırılan bu tablo, vücudun çevresel koşullardaki ani değişimlere uyum sağlama çabasının bir sonucu olarak biliniyor.
Grip aşısı koruyuculuğu 6-8 ay sürüyor: Yenilemek şart!
Sonbahar aylarında yorgunluğun ortaya çıkmasının temel nedenleri fizyolojik ve çevresel faktörlere dayanıyor.
Tıpkı ilkbaharda olduğu gibi, sonbaharda da gün ışığı süresindeki azalma ve buna bağlı olarak melatonin/serotonin gibi hormon dengelerindeki değişimler vücudu doğrudan etkiliyor.














