Şarm el-Şeyh Barış Zirvesi’nde varılan mutabakatla hayata geçirilen Gazze Barış Planı’nın üstünden epey zaman geçtiğini belirten Fidan, “Şimdi birinci aşamanın son rehinenin de teslim edilmesinden sonra artık tamamlanmış olmasından dolayı artık ikinci aşamaya geçmenin parametreleri konuşuluyor. Belki Şarm el-Şeyh’ten sonra dünkü toplantı en önemli toplantıydı. Dün gece geç saatlere kadar açıkçası çeşitli platformlarda, ortamlarda toplantılarımızı çeşitli şekillerde devam ettirdik.” diye konuştu.
Fidan, yapılan toplantının “umut verici” olduğunu vurgulayarak, “Ama birinci aşamadaki meydana gelen sorunları da detaylı olarak tartışma imkanımız oldu. Özellikle Türkiye olarak (İsrail’in) ateşkes ihlallerinin barış planını tehlikeye soktuğunu, ikinci aşamaya geçmede büyük riskler oluşturduğunu da açıkça ifade ettik. Özellikle İsrail tarafından devam eden ihlaller inanılmaz şekilde süreci daha zor hale getiriyor. Gördüğümüz o ki bütün taraflar, bu konuda mutabakat içerisinde ve bunun önüne geçilme yolu konusunda da çeşitli tartışmalarımız oldu.” ifadelerini kullandı.
Özellikle ara bulucu dört ülke olan ABD, Türkiye, Mısır ve Katar’ın bu konuda üst düzey istişareleri “olabildiğince yoğun bir şekilde devam ettirmelerinin” önemli olduğuna işaret eden Fidan, şöyle devam etti:
“Dün ikinci aşamaya geçişle ilgili üzerinde tartıştığımız konular arasında başta Gazze’nin yeniden imarı konusunda bir ön çalışma var. O sunuldu. Bizim Türkiye olarak ifade ettiğimiz şu; Gazze’yle ilgili yapılacak bütün çalışmalarda üç tane parametre bizim için önemli. Birincisi Gazze’nin Gazzeliler tarafından yönetilmesi, ikincisi Gazze’nin toprak olarak hiçbir şekilde bölünmemesi, üçüncüsü Gazze’de yapılacak her şeyin Gazzeliler için yapılması.”
Fidan, Gazze’nin yeniden imarı için çok fazla yatırımın öngörüldüğünü belirterek, “Bu yatırımın yine Gazzeliler için olması önemli. Bu üç kırmızı çizgi gözetildiği sürece diğer konuların aslında teknik bir platform içerisinde tartışılabileceği konusunda biz genel siyasi stratejik çerçevemizi ilettik. Onun dışında Gazze’nin yönetiminin teknokratlardan oluşan bir komite devri konusunda takvimlendirme nasıl olabilir? Onun tartışmalarını yaptık.” dedi.
Barış Kurulu ve devam eden ilgili çalışmaların hayata geçirilmesi konusunda da görüşüldüğünü belirten Fidan, “Şu anda devam eden paralel tartışmalar var, İstikrar Gücünün (Uluslararası İstikrar Gücü) oluşturulmasıyla alakalı. O konuda neler yapılabilir? Bizim perspektifimiz o konuda neler? Onları da kendi perspektifimizden anlatma, tartışma imkanımız oldu. Diğer arkadaşlarımızın, ülkelerin perspektiflerini de dinledik. Bence üst düzeyde şu ana kadar Şarm el-Şeyh’ten sonraki en önemli görüşmeydi diyebilirim.” değerlendirmesinde bulundu.
Fidan, insani yardımlar konusunun da önemine işaret ederek, şöyle devam etti:
“Cumhurbaşkanımız (Recep Tayyip Erdoğan) da bu konuda çok hassas. Kendisini gece bilgilendirirken de bu konudaki yapılan tartışmaları özellikle altını çizerek ifade ettim. Oraya daha fazla şu anda barınma araçlarının gönderilmesi, çünkü kış yaklaşıyor, kendisi de çok hassas bu konuda. Türkiye’den çadır, konteyner artık ne varsa. Bizim şu anda biliyorsunuz depremden sonra elimizde iki tane husus var; birincisi insani yardımla ilgili özellikle barınmayla ilgili çok sayıda çadır ve konteyner var. Diğeri de depremden dolayı yerle bir olmuş bir coğrafyanın yeniden hayata geçilmesine ilişkin şehirlerin inşa edilmesine ilişkin çok ciddi bir tecrübe var. Biz bu iki tecrübeyi de bu tartışmalarda gündeme getirdik.”
















