Samandağlı denizcinin görev yaptığı gemide, iddialara göre Kızıldeniz geçişi sırasında geminin demiri kazara denize düştü. Mürettebat durumu fark ettikten sonra geri dönerek demiri sudan çıkardı. Ancak daha sonra bu olayın Abu Dabi açıklarında deniz tabanından geçen internet kablolarına zarar verdiği öne sürüldü. Söz konusu iddia üzerine gemi kaptanı ile birlikte dördüncü kaptan Ali Yol gözaltına alındı ve tutuklandı. İlk etapta ‘kısa sürede serbest bırakılacakları’ ifade edilmesine rağmen, geçen süreye karşın dosyada kayda değer bir gelişme yaşanmadı.
Ali Yol’un kardeşi Selim Yol, ağabeyinin serbest bırakılması için ilgili kurumlara başvuruda bulunduklarını ancak başarılı olamadıklarını söyleyerek, “Ağabeyime yaklaşık bir ay sonra yalnızca bir kez telefon hakkı verilmiştir. Ondan önce ise içeride bulunan bir kişinin telefon hakkını rica ederek kullanması sayesinde bize ulaşabilmiştir. Ağabeyim astım hastasıdır. Bu süre zarfında 20–25 kilo verdiğini, yemek yiyemediğini ve artık uyuyamadığını söylemektedir. Gözaltına alındığında yalnızca üzerindeki kıyafetlerle alınmış, bugüne kadar üstünü değiştirebileceği bir kıyafet, duş alabileceği imkan ya da üstünü örtecek bir örtü verilmemiştir. Bulunduğu ortamın çok soğuk olduğunu ve artık durumunun çok kötü olduğunu ifade etmektedir. Vücut direncinin düşmesinden ve kendisine bir şey olmasından ciddi şekilde endişe ediyoruz. Başvurduğumuz hiçbir yerden hala net bir sonuç alamıyoruz. Sürekli ‘Bugün- yarın serbest bırakılacak’ denmesine rağmen somut bir gelişme yaşanmıyor. Bizim tek talebimiz; soruşturma tamamlanana kadar ağabeyimin gemiye geri bırakılması ya da Türkiye’ye dönmesine izin verilmesidir. Allah korusun, başına kötü bir şey gelmesinden korkuyoruz. Artık sesimizin duyulmasını istiyoruz” dedi.
Yol’un annesi Yıldız Yol ise “Çocuğum 2 aydır hasta ve artık dayanacak gücü kalmadı. Bunalıma girdi. ‘Anne, ne olur beni buradan çıkarın’ diye yalvarıyor. Elimizden hiçbir şey gelmiyor. Burada ilgilenen, destek olan herkesten Allah razı olsun. Herkes elinden geleni yaptı, yardımcı oldu. Ancak oradan hiçbir şekilde bir şey yapamıyoruz, elimiz uzanmıyor. Bu şekilde çocuğum hala çıkarılamadı. Artık orada boğuluyor. Lütfen sesimizi duysunlar. Tek isteği, ‘Beni bari yemeğe çıkarın, nefes alayım’ demek oldu; bunu bile yaptıramadık. İki aydır şirketinden tek kuruş para gelmedi. Orada ne yaşandığını bilmiyoruz. Yanına gidecek gücümüz de yok, yapabileceğimiz hiçbir şey kalmadı. Maddi olarak da tükenmiş durumdayız. Tek ricam, oğlumun oradan çıkarılmasıdır. Yetkili kurumların elinden ne geliyorsa yapmasını istiyorum. Başka hiçbir şey istemiyorum. Oğlumu sağ salim geri getirin. Çok çaresiz durumdayız” diye konuştu.
Kaynak: DHA















