28 Mayıs’tan sonra kurulan hükümette ekonominin başına getirilen Mehmet Şimşek’in Körfez ve Batı’dan büyük yatırımlar getireceği beklentisi oluştu. Ancak 11 ay geçmesine rağmen yatırımlar gelmedi. Şimşek daha önce ‘çerez parası’ dediği 1.5 milyar doların Dünya Bankası’ndan kredi olarak alınmasını övünerek anlattı. Emeklinin seyyanen zam beklentisini veto ettiği belirtilen Ekonomi Bakanı, ekonomiyi düze çıkarmak için ise maliyeci mantığıyla vergi toplamaya başladı. Zam üstüne zammın yapıldığı süreçte alım gücü her geçen gün daha da düşen dar gelirlinin sırtına bindirilmek istenen vergilerin Ramazan Bayramı sonrası açıklanacağı belirtiliyor.
Seçim sürecinde vatandaşların 5 Nisan’a kadar kira geliri için beyanname vermeleri gerektiğini belirten Şimşek’in yol haritasını Meclis’e getireceği ve aralarında Enerji ve Turizm Rehberliği, Vergi İstisnaları ve İndirim Oranları, Kira Artışı Sınırı ve Kayıt dışılıkla Mücadele yasalarıyla açıklayacağı ifade edildi. Merkez Bankası ise üç kritik hamle yaptı. Alım gücü düşen vatandaşın çare olarak gördüğü kredi kartı işlemlerinde aylık azami faizi yüzde 3.66’dan yüzde 4.25’e çıkardı. Döviz dönüşümlü Kur Korumalı Mevduat’ta tarih de 31 Mart’a kadar uzatıldı. 9 günlük bayram tatilinin hemen öncesinde gelen adımlar ‘Sandık kapandı Bakan Şimşek işe başladı’ şeklinde yorumlandı.
Seçimden önce patlayan kur ve enflasyona rağmen ılımlı mesajlar veren ekonomi yönetimi, sandıktan sonra kemer sıkma adımlarını hızlandırdı. Hazine Bakanı Mehmet Şimşek yol haritasını belirledi. Kredi kartlarında faiz artırılırken, döviz dönüşümlü KKM’de tarih uzatıldı. TCMB ise enflasyon hedefinin tutturulması için hükümete açık mektup yazdı. Merkez mektupta, asgari ücretin yılda bir kez güncellenmesinin önem taşıdığı belirterek ücretlere zam yapılmamasına işaret etti.
Ekonomi yönetimi yerel seçimlerden önce artan enflasyon, rekor kıran döviz kurlarına rağmen gidişata dair olumlu bir tablo çizmeye çalışırken, seçimden sonra sıkılaştırma adımlarını hızlandırdı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek kemer sıkma politikasına ilişkin yol haritasını belirledi. Bu kapsamda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan (TCMB) peş peşe hamleler geldi. Merkez Bankası hükümet adına Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e ‘Açık Mektup’ gönderdi. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, Başkan Yardımcıları Cevdet Akçay ve Hatice Karahan imzasıyla Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e gönderilen mektupta 2023 yılı enflasyonu ele alındı. Mektupta, dezenflasyon sürecinde para ve maliye politikalarının eş güdümünün büyük önem taşıdığına işaret edildi. TCMB’nin sitesinde yer alan mektupta, asgari ücretin yılda bir kez güncellenmesi, yönetilen/yönlendirilen fiyatlar ile ücret ve vergi ayarlamalarında OVP’de sunulan enflasyon tahminlerinin gözetilmesinin de önem taşıdığı vurgulandı. Mektupta hizmet enflasyonundaki katılığın, enflasyon beklentilerinin, jeopolitik risklerin ve gıda fiyatlarının enflasyon üzerindeki riskleri canlı tuttuğu bildirildi. Merkez Bankası tarafından kanun uyarınca hükümete gönderilen açık mektupta, aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceği belirtildi. Mektupta, enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşunun sıkılaştırılacağı belirtildi.
TCMB mektupta vergi ayarlamaları ve ücret artışlarını n enflasyonu artırdığını belirterek şu ifadelere yer verdi: ‘’2023 yılının üçüncü çeyreğinde, yurt içi talepte süregelen güçlü seyrin birikimli etkileri, vergi ayarlamaları, döviz kuru gelişmeleri, ücret artışları, hizmet enflasyonundaki katılık ve ham petrol fiyatlarındaki ani yükseliş enflasyon dinamiklerinde etkili olmuştur. Ayrıca tüm bu gelişmelerin kısa bir süre zarfında aynı anda gerçekleşmesinin fiyatlama davranışlarında oluşturduğu ilave bozulma sebebiyle de enflasyon yükselmiştir. Bu gelişmeler çerçevesinde enflasyon, haziran-eylül ayları arasında 23,3 puan artarak yüzde 61,5 seviyesine ulaşmıştır. Bu artışın 4,7 puanı, vergi dahil kur etkisi hariç olmak üzere, akaryakıt fiyatlarındaki gelişmelerden; 3,8 puanı döviz kurundaki yükselişten; 2,8 puanı akaryakıt haricindeki vergi artışlarından kaynaklanmıştır. Ücret artışı ve talebin halen oldukça güçlü olduğu bu dönemde, şokların bir arada gerçekleşmesinin fiyatlama davranışında oluşturduğu ilave bozulmanın ise enflasyon üzerinde 10,0 puan artırıcı yönde etkisi olmuştur. Bunların dışındaki faktörlerin etkisi ise toplamda 2,0 puan ile sınırlı kalmıştır.’’