Mevduat faizleriyle ilgili örnek vererek enflasyonda paranın nasıl eridiğini anlatan Ünsalan; ”Mesela paranızı götürdünüz TL mevduata yatırdınız. %68 enflasyon açıklanan bir ülkede, politika faizi %50 mevduat faizi %55 ise zaten paranızı yatırdığınız anda baştan %10 – 12 zarardasınız demektir. Sizin dolarınız 32’deyse birincisi müdahale ediliyordur, ikincisi ise kaybediyorsunuz demektir” ifadelerine yer verdi.
Türkiye’nin ekonomi politikasını değerlendirirken, Çetin Ünsalan şu soruyu sorarak ekonominin geldiği noktayı açıkladı: “Türkiye’de bütün reel sektör kan ağlarken, geçen yıl ile bu yılı kıyasladığınızda, üretici enflasyonunda maliyeti %120’lerden %45-50’lere düşmüşken, aradaki 70-80 baz puan nerede olduğu bilinemezken, ödeme sıkıntısı yaşanırken, yurtdışında pazarlar daralırken, iç pazarda sağ olsun Mehmet Şimşek ‘in gayretleriyle neredeyse durma noktasına gelmişken, hangi firmanın bilançosuyla bu borsa yükseliyor ne olur sorsanıza kendinize kim bu firmalar? İlk 10 firmaya bakalım. Neredeyse 5-6 tanesi bankalar. Neden bankalara enflasyon muhasebesi yaptırmıyorsunuz? Niye onları kapsam dışı tutuyorsunuz? Günün sonunda aynı noktaya geliyoruz. Rakam tutturmak üzerine ekonomi yaklaşımınız varsa, gerçekten ayakları yere basacak planlı ve ne yaptığını bilen bir ekonomi politikanız yoksa ortaya çıkan rakamlara belki erişirsiniz ama bu ülkede sağlıklı bir ekonominin işlediğini ve ümit verdiğini göstermez. Sağlamasına bakın, yurtdışında yatırımcı niye Türkiye’ye gelmiyor, içerdeki niye Doğu Avrupa’ya Mısır’a kaçıyor?”