Eşinin kalp hastalığı ve kendi astım rahatsızlığı için doğadan topladığı bitkiler ile doğal ilaçlar hazırlayan Çiftçier, büyük bir zahmetle topladığı 41 çeşit çiçeğin oluşturduğu şifalı reçelle dikkat çekti.
Bitkilerle olan macerasının 20 sene önce oğlunu kaybetmesi ile başladığını belirten Havva Çiftçier, “Bitkilerle olan maceram 20 yıl önce başladı. 19 yaşındaki oğlumu kaybettim. Psikolojim bozuldu. Beni dağlara çıkartın, ot ve çöplerle uğraşayım diyordum. Otla çöple ne işin var diye bana kızdılar. Halbuki Allah bize o kadar güzellikler bahşetmiş ki otları ve çöpleri boşa yaratmamış. Hepsinde ayrı bir şifa var. Kimisinin çayını içiyoruz, kimisini kurutuyoruz, kimisini macun yapıyoruz. Hepsinin ayrı bir faydası var. Eşim kalp ameliyatı oldu, benim de astım hastalığım vardı. O yüzden kozalaktı, alıçtı, çiçekti derken şimdi doğadaki bütün otların ne işe yaradığını biliyorum” ifadelerini kullandı.
Tokat yaylarında farklı çiçek türlerini topladığı bilgisini veren Çiftçier, “Şu an da Odaba’nın düzlüğündeyiz. 41 çeşit çiçek topladık. Bunların hem reçelini yapacağız hem de bazı çiçekleri kurutup çayını yapacağız. Bazılarını da soğuk sıkım zeytinyağına koyup yaralara ağrılara merhem yapacağız. Bitkilerin hepsi bir anda bitmediği için kurutup saklıyoruz. Mesela şu anda karahindibağı arıyoruz ama burası yüksek rakım olduğu için henüz çıkmamış. 15-20 gün sonra ancak çıkar. Şu an topladığımız çiçek 10 çeşidi geçti. Bunları şimdi kurutabilirsek kurutacağız yoksa difrizde saklayacağız. Ben genellikle reçel şeklinde kaynatıp büyük kavanozlara koyuyorum. Tekrar diğer çiçekleri de toplayıp kaynattığım zaman birbirlerine ekliyorum. 41 çeşitten yapılmış reçelin ayrı bir şifası ayrı bir aroması var. Mesela içerisinde bulunan akasya çiçeğinin diş eti kanamasına ve astıma çok faydası var. Bu reçelin faydaları saymakla bitmiyor. Glikoz kullanmıyoruz ve tamamen organiktir” dedi.
Yorumlar kapalı.