Rand Fishkin, kendisine gönderilen 2.500’den fazla sayfadan oluşan bu belgelerin, ismini açıklamayan bir kaynak tarafından sızdırıldığını belirtti. Belgeler, Google’ın sıralama algoritmasının işleyişine dair detaylar sunarken, şirketin bugüne kadar verdiği bazı bilgilerin doğruluğunu da sorgulatıyor. Google ise konuya ilişkin henüz bir açıklama yapmadı.
Google, yıllardır yaptığı açıklamalarda tıklama verileri ve kullanıcı etkileşimi ölçümlerinin doğrudan arama algoritmalarında kullanılmadığını öne sürüyordu. Şirket, sıralama kriterleri arasında alaka düzeyi, kalite ve kullanıcı deneyiminin öncelikli olduğunu vurguluyordu. Ancak sızan belgeler, bu ifadelerle çelişen veriler içeriyor. Belgelerde, farklı türlerde tıklamaların (iyi tıklama, kötü tıklama gibi) sıralama açısından önemli olduğu ortaya konuyor.
Belgeler, Google’ın daha önce reddettiği başka bir konuyu da gün yüzüne çıkarıyor. Şirket, Chrome tarayıcı verilerinin organik aramalarda kullanılmadığını defalarca belirtmişti. Ancak sızıntılar, Google’ın tek tek sayfalarda ve alan adlarında Chrome tarayıcı verilerinden yararlandığını gösteriyor.
Sızan belgelerde, sıralama algoritmasına dair başka kritik bilgiler de yer alıyor:
Belgelere dair teknik detaylar oldukça karmaşık ve herkesin anlayabileceği türden değil. Konuya ilgi duyan veya bu alanda çalışan kişiler için sızan tüm bilgilerin dikkatle değerlendirilmesi gerekiyor. Resmî bir doğrulama olmadan, belgelerde yer alan her bilginin arama sıralamalarında kullanıldığını söylemek yanıltıcı olabilir. Uzmanlar da bu nedenle belgeleri yorumlarken dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor.
Google’ın arama algoritmasına dair bu sızıntı iddiaları, internetin en büyük şirketlerinden birinin işleyişine dair önemli soruları gündeme getiriyor. Ancak, belgelerin doğruluğu ve içerdiği bilgilerin ne derece kullanıldığı konusunda henüz kesin bir bilgi yok.
Yorumlar kapalı.