Mustafa Dede, “Pandeminin artması ile birlikte hobim olan karavan hayatı tamamen işime döndü. 6 yıldır imalatımıza seri şekilde devam ediyoruz” diyerek karavana olan ilginin her geçen yıl arttığını belirtti. Dede, otel konaklama ücretlerinin artması, nüfus artışı ve insanların doğayla iç içe olma isteğinin bu ilginin artmasında büyük rol oynadığını vurguladı. Artık sadece Türkiye’de değil, dünya genelinde karavan imalatı yaptıklarını belirten Dede, “Eskiden sadece Türkiye içinde imalat yaparken şimdi tüm ülkelere imalat yapmaya devam ediyoruz. Tabii ki Türkiye’nin işçilik kalitesinin artması nedeniyle tercih ediliyoruz” dedi.
Mustafa Dede, atölyesinde her türlü karavan dönüşümü sağlandığını belirterek, “Atölyemizde küçük araçtan tutun, daha büyük hacimli araçlara kadar her türlü karavan dönüşümü sağlıyoruz. Tabii ki bu tamamen müşterimizin isteği ile alakalı. Onların tercih ettiği araçtan kaynaklı ne getirirlerse biz tamamen araç ayırt etmeksizin içerisini işliyoruz ve dönüşümlerini sağlıyoruz. Bizde dizayn olayı tamamen kişiye özel tasarımlar olarak yapıyoruz. Hazır bir kalıbımız yok. Müşterimiz hayalindeki konsepti bize söylüyor ve biz de onlara uygun projemizi sunarak gerçekleştiriyoruz. Araçlarda ocak, buzdolabı, fırın, ortam ısıtıcısı, soğutma sistemi gibi birçok donanıma sahip bütün özellikleri barındırıyor. Genelde dizaynlarımız 2+1 ya da 3+1 şeklinde maksimum 4 kişi kapasite olacak şekilde tasarımlarımızı tamamlıyoruz. Bunların içerisinde tabii ki 2 kişi olanlar da mevcut. Tamamen kişinin isteği ile alakalı. Araç bize geldikten sonra aracın hacmine göre 2 hafta ile 6 hafta içerisinde müşterimize teslim ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Mustafa Dede, karavan kültürünün Türkiye’de her geçen gün daha da yaygınlaştığını belirtti. “Ülkemiz gelişmekte olan bir ülke olduğu için karavan kültürü daha çok yaygınlaştı. İnsanlarımız artık karavan hayatını tercih etmeye başladılar. Her geçen gün imalat yoğunluğumuz daha da çok artıyor ve güzel talepler alıyoruz” dedi. Dede, karavancılığın bir yaşam tarzı ve felsefesi olduğunu ifade ederek, karavan hayatına alışan bir kişinin asla vazgeçemeyeceğini vurgulayan Dede şu ifadelerle devam etti: “Bana göre karavancılık kesinlikle mecburiyetten tercih edilmiş bir hayat değil. Bence tamamen bir yaşam tarzı, yaşam felsefesi. Zaten karavan hayatına alışan bir insan asla vazgeçemiyor ve her yıl arabasını kendi konfor alanında daha da büyük hacme kavuşturuyor. Karavanlar ile dünya turuna çıkan arkadaşlarımız da mevcuttur. Biz genelde minibüsleri dönüşüm sağlıyoruz fakat daha büyük hacim isteyenler için de midibüs araçlarımızda dönüşüm gayet uygun ve ülkemizde her geçen gün yaygınlaşıyor. Hatta midibüste tam zamanlı yaşayan ve aynı zamanda işini takip eden dostlarımız da var.”
Yorumlar kapalı.