1. Haberler
  2. Gündem
  3. Hamas ve Anadolu – Ahmet Taşgetiren

Hamas ve Anadolu – Ahmet Taşgetiren

featured
service

Gazze bütün dünyanın gündemi. Onun için dünyada pek çok liderin Gazze ile ilgili bir duruşunun olması tabii. Hamas ve Netanyahu da Gazze ile bağlantılı olarak ve ülkelerin durduğu yere göre değerlendirmelere konu olan iki aktör.

“Netanyahu’nun kötülüğü” onunla defalarca kucaklaşanlar tarafından bile artık kolay savunulamaz bir noktaya ulaştı. Hamas’ı sahiplenmek ise nerede ise liderler planında sadece Erdoğan’ın yapma cesareti gösterdiği bir husus. Batı’yı geçtik, İslâm dünyasında bile Hamas’a mesafe koymak, ahval-i adiye halinde…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Hamas aynı zamanda Anadolu’yu savunuyor” cümlesi, bütün kamuoyuna açık söylenmiş ama, dünyayı bilgilendirme amacı taşımadığı belli. Muhtemel ki sayın Cumhurbaşkanı içerde Hamas’a yönelik sorgulamaları karşılamak amacıyla bu ifadeleri kullanmayı tercih ediyor. Daha önce de Hamas’ı Kuvay-ı Milliye’ye benzeterek “Terör örgütü” suçlamalarını cevaplamak istemişti. Yine de o benzetme “Bir toplum kendi ülkesini savunmak için her çareye başvurur” gibi bir mantık içeriyor ve Hamas eylemleri bu meşruiyet alanına sokulmuş oluyordu.

“Hamas aynı zamanda Anadolu’yu savunuyor” ifadesi, Bahçeli’nin “Türkiye’nin savunması Gazze’den başlar” cümlesi ile birlikte, konunun bir tür “Türkiye’nin savunma stratejisi içinde görüldüğü” sonucunu doğuruyor. Dolayısıyla “İçeri”yi ikna için söylediğiniz sözler “Dışarısı” için de anlam taşıyan bir mahiyet kazanıyor.

Burada şu soruyu sormak gerekiyor: Acaba iki sayın lider bu sözlerinin “Dışarı”da ve “Hangi başkentte nasıl not edileceğini” dikkate almışlar mıdır?

Türkiye’de bu ve benzeri cümleler kurulur. Yazarlar, strateji uzmanları benzer değerlendirmeler yaparlar. Uluslararası stratejik değerlendirmelerde de farklı ülkeler için benzeri “risk alanları”na işaret edilir.

En yakınımızdan Rusya, NATO’ya girmek isteyen ya da NATO’nun bünyesine almak istediği Ukrayna’ya “Benim savunma alanım oradan başlar” diyerek saldırdı.

Amerika, Çin gibi ülkeler de global risk değerlendirmesi yapıyor, “sathı müdafa ve o satıh bütün dünyadır” yaklaşımıyla eylemler ortaya koyuyorlar.

Türkiye’nin uzunca bir süre direndikten sonra İsveç’in NATO’ya girmesine razı olması, bir yönüyle “Türkiye’nin savunması İsveç’ten başlar” mantığı içermiyor mu?

“Türkiye’nin savunması Kırım’dan, hatta Ukrayna’dan başlar” cümlesi de kurulabilir ve bu cümleyi kurduğumuzda bu içerden çok Rusya için not edilecek bir şeydir.

“Türkiye’nin savunması Kafkaslar’dan başlar” gibi bir cümle de Türkiye’de çok tanıdık bir cümledir ve pek tabii Rusya ile ilişkiler dikkate alınmadan seslendirilmez.

Ne dersiniz, “Türkiye’nin savunması Doğu Türkistan’dan başlar” cümlesi içerde başka Çin’de başka okunmaz mı? “Türkiye’nin savunması Asya’daki Türki Cumhuriyetlerden başlar” ifadesinin de, dünyanın pek çok etkin gücünün stratejik metinlerinde yansıması olacaktır.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Hamas ve Anadolu – Ahmet Taşgetiren
Yorum Yap

You Can Subscribe To Our Newsletter Completely Free

Don't miss the opportunity to be informed about new news and start your free e-mail subscription now.

Yorumlar kapalı.

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Sosyal Medyada Biz