AYM’nin iptal kararına konu olan düzenleme, Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) rektör atama sürecindeki rolünü önemli ölçüde kısıtlarken, rektör olarak atanabilmek için gerekli şartları da değiştirmişti. Kararın gerekçesinde, bu değişikliklerin üniversite özerkliğine aykırı olduğu vurgulandı.
AYM’nin kararı, üniversitelerin özerk yapılarının korunması ve akademik özgürlüklerin güvence altına alınması açısından büyük önem taşıyor. Kararın ardından, üniversitelerde yönetim süreçlerinin nasıl şekilleneceği ve rektör atamalarının hangi kriterlere göre yapılacağı merak konusu oldu.
AYM, iptal kararının yaratacağı olası hukuksal boşluğu göz önünde bulundurarak, kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından itibaren 12 ay sonra yürürlüğe gireceğini belirtti. Bu süre zarfında, ilgili mevzuatta gerekli düzenlemelerin yapılması ve yeni bir rektör atama sisteminin oluşturulması bekleniyor.
AYM’nin kararında şu ifadelere yer verildi:
“Dava konusu kuralla YÖK’ün rektör atama sürecinde; devlet üniversiteleri yönünden aday gösterme, vakıf üniversiteleri yönünden mütevelli heyetinin teklifine olumlu görüş verme şeklindeki rolüne son verilmek suretiyle rektör atama usulü değiştirilmiş ayrıca atanma şartları, görev süresi gibi rektör atanmasına ilişkin hükümler madde metninden çıkarılmıştır.”
Kararda ayrıca “Devlet üniversitelerine rektör atanma şartlarında değişiklik öngören kural, Anayasa’nın İkinci Kısmı’nın Dördüncü Bölümü’nde yer alan kamu hizmetlerine girme hakkına ilişkin düzenleme içerdiğinden Anayasa’nın mülga 91. maddesi uyarınca KHK ile düzenlenemeyecek yasak alanda kalmaktadır” ifadeleri kullanıldı.
Yorumlar kapalı.