ASKAP J1935+2148 adı verilen bu esrarengiz sinyaller, bilim insanlarının kafasını karıştırıyor. Bazen parlak flaşlar şeklinde ortaya çıkan sinyaller, bazen de dairesel bir hareketle zayıf atımlar halinde kendini gösteriyor. Hatta bazen tamamen sessizliğe gömülüyor. Bu farklılıklar, aynı kaynaktan gelen sinyallerin nasıl bu kadar çeşitlilik gösterebildiği sorusunu akıllara getiriyor.
Bilim insanları, bu sinyallerin kaynağına dair iki olası açıklama üzerinde duruyor: Nötron yıldızı veya beyaz cüce. Her iki yıldız türü de büyük yıldızların ölümüyle ortaya çıkıyor ve radyo dalgaları yayma potansiyeline sahip. Ancak, nötron yıldızları genellikle saniyeler veya saliseler mertebesinde dönerken, bu sinyallerin 54 dakikalık döngüsü, nötron yıldızı teorisini sorgulatıyor. Öte yandan, beyaz cüceler bu kadar yavaş dönebilir, ancak bu tür sinyaller üretme mekanizmaları henüz tam olarak anlaşılabilmiş değil.
ASKAP J1935+2148 sinyalleri, mevcut fizik kurallarına meydan okuyor gibi görünüyor. Bilim insanları, bu sinyallerin kaynağını ve neden bu kadar tuhaf bir düzen sergilediğini açıklamakta zorlanıyor. Acaba evrende henüz keşfedilmemiş yeni bir gök cismi mi var? Yoksa bilinen gök cisimleri, beklenmedik şekilde mi davranıyor?
Bu gizemli radyo sinyalleri, evrenin derinliklerinde neler olup bittiğine dair yeni ipuçları sunuyor. Bilim insanları, daha fazla gözlem ve araştırmayla bu sinyallerin kaynağını ve doğasını tam olarak anlamaya çalışıyor. Belki de bu çalışmalar, evrenin bilinmeyen sırlarını aydınlatacak ve yeni keşiflere kapı aralayacak.
Yorumlar kapalı.