Dervişoğlu, Bozkurt’un Türklüğün simgesi olduğunu belirterek “Onu da ayrıca alnından öpüyorum! Ama sadece Bozkurt selamı yaptığı için değil işini layıkıyla yaptığı, ‘Türk, öğün, çalış, güven’ sözlerinin timsali olduğu için alnından öpüyorum! Bugüne kadar ‘Türklüğü ayaklar altına aldık’ diyen güruhların Bozkurt’u, bu şuuru, bu ruhu pisliklerine alet etme girişimlerini görüyor biliyor ve buradan ihtar ediyoruz. Meydanı mankurtlara bırakmamak Bozkurtları diriltmek için buradayız! Ve elbette Sinan Ateş için tüm Sinanlar için, adalet için buradayız!” dedi.
İYİ Parti Lideri Dervişoğlu, hükümetin hazırladığı ve TBMM gündemindeki 9. yargı paketini de eleştirerek, “Bir kez daha yargıya çağlar atlatacak tüm sorunları sihirli bir değnek değmişçesine çözecek (!) bir yargı paketi ile karşı karşıyayız. Bu paket yargıdaki sorunları çözmeyecek daha da karmaşık hale getirecek.” diye konuştu…
Dervişoğlu, istikrar tedbiri paketinin de ekonomik sorunları çözüm getirmeyeceğini belirterek şunları söyledi:
“AK Parti iktidarı iki şeyi çok seviyor: Bir KHK’lar ve Cumhurbaşkanı Kararnameleri (CBK) iki, paketler içine ne bulursa koyacağı yamalı bohça yönetim anlayışının adeta cisimleşmiş hali. Ama bu pakette bazı önemli hususlar göze çarpıyor. Bunlardan ilki, vergi, resim, harç ve benzerleri alacakların ‘yeniden değerleme’ oranı ile ilgili. Mevcut yasal düzenleme diyor ki; ortaya çıkan rakamın ‘On lirayı aşmayan’ kısımları dikkate alınmaz. Yeni düzenlemeyle ne yapıyorlar? ‘Bin lirayı aşmayan’ kısmı dikkate alınmaz diye maddeyi değiştiriyorlar.
Peki, bu ne demek? Geçmişin on lirasının piyasadaki değeri, bugünün bin lirasına tekabül ediyor demek. Yani yirmi yılda yüz kat artış, yüz kat fakirleşmek demek. TÜİK’in sakladığını itiraf etmek demek. Saray Beyleri! Bu paket sizin ekonomik çöküşünüzü de gözler önüne seriyor, yalanlarınızı kanun maddesi haline getiriyor!
Pakette başka güzellikler(!) de var. İktidar bu paketle, Yargıda da vatandaşının sırtından para kazansın! Demiş. Hakaret suçunu “uzlaştırma” kapsamından çıkarılıp, “Ön ödeme kapsamına alıyorlar.” Bu ne demek biliyor musunuz? Vatandaş yediği hakaretle kalacak.”
“Vatandaş birbirine sövdükçe, vergimatik Mehmet ve tasarruftan muaf muktedirler de bir soluk, bir makam aracı daha alabilecek. Artık para VERGİMATİK’in havuzunda kalacak bir nevi ‘sövme vergisi’ yani. Peki, başka neyi gösteriyor bu paket? Hukuk tanımazlığı gösteriyor. Anayasa Mahkemesi kararlarının devamlı surette çiğneme iradesini Ve onları uygulamamak için nasıl takla atıldığını gösteriyor. Hatırlayınız! Baroları ele geçiremeyince bir düzenleme yapmışlar, paralel barolar kurmuşlardı. O, ‘2 numaralı etiketin’ parti devletinin il ve ilçe başkanlarına, vekillerine ve bakanlarına yaranabilmek dışında, bir getirisi daha olmalı, bir ‘duygusallığı’ olmalı.
Ne yaptılar? Dediler ki, adli yardım ödeneğinin yüzde kırkı, o ildeki barolar arasında eşit olarak dağıtılır. Kalanı da üye sayısına göre pay edilir. Anayasa Mahkemesi bunu iptal etti. Yağmaya dur dedi. Şimdi Saray Beyleri ne yapıyor? Kırk olmadı madem, otuzu dağıtılsın diye yeni düzenleme yapıyor! Yargı paketi adı altındaki, Anayasa’yı yarma harekatları bununla bitmiyor. Anayasa Mahkemesi, 1 Sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin, Adalet müfettişleriyle ilgili olan düzenlenmesini iptal etmişti yüksek mahkeme “Anayasa açık!”. Bunlar kanunla düzenlenir dedi. Şimdi Sarayın Beyleri ne yapıyor? Kanun değişikliği ile adalet müfettişlerinin çalışma yöntemleri, denetim, araştırma, inceleme ve soruşturmaların yapılmasına ilişkin usul ve esaslarının yönetmelikle düzenlenmesine İmkân tanıyorlar.
Yorumlar kapalı.