Trump, Pensilvanya’daki mitinginde yaşadığı suikast girişiminin ardından ilk kez konuştu. Saldırının detaylarını aktarırken, kalabalığın içinden video ekranına bakmanın hayatını kurtardığını vurguladı. Sağ kulağından yaralanmasına rağmen konuşmaya devam etmek istediğini belirtti.
Trump, saldırı sırasında kaçak göçmenlerle ilgili bir tabloyu okumak için hafifçe sağa döndüğünü ifade etti. “Kalabalıktan nadiren gözlerimi ayırırım. O an bunu yapmasaydım, burada olmazdık,” dedi. Bu olayın sonucunda hayatta kaldığını “şans eseri ya da Tanrı’nın yardımıyla” olarak tanımladı.
Röportaj sırasında Trump, hayatta olmasının bir mucize olduğuna defalarca dikkat çekerek, “Ölmüş olmam gerekiyordu,” vurgusunu yaptı. Suikast anını anlatırken, “Sadece yarım dönseydim, beynimin arkasına girecekti,” ifadesini kullandı. “Kurşunun izlediği yol tam kafatasımdan geçiyor. Ekran yüksek olduğu için yukarı bakmıştım. Mükemmel bir dönüş yapma şansım muhtemelen yüzde birin de onda biriydi,” diyerek hayatta kalma şansının ne kadar az olduğunu ifade etti.
Trump, saldırı anında başını çevirerek yaralanma yaşadığını, ancak bu sırada destekçilerine yumruğuyla selam vermeyi de unutmadan “mücadele” diye bağırdığını belirtti. Bu anın artık “ikonik” hale geldiğini söyleyen Trump, birçok insanın bunu en ikonik fotoğraf olarak değerlendirdiğini ekledi.
Saldırının ardından Joe Biden ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini aktaran Trump, bu görüşmeyi “iyi” olarak tanımladı ve başkanın “çok nazik” davrandığını ifade etti. Saldırı sonrası yaşanan kaos ortamında, gerçekliğin kendisine yeni yeni ulaşmaya başladığını vurguladı.
Saldırı sonrası Trump, her zaman şovmen bir tavır sergilediğini belirterek, kürsüye geri dönüp konuşmaya devam etmek istediğini dile getirdi. Amerikan siyasetinde sıklıkla ayrıştırıcı bir figür olarak görülen Trump, ulusu birleştirici bir konuşma yapma planı yaptığını da belirtti. “Bu, tüm ülkeyi, hatta tüm dünyayı bir araya getirme şansı,” diyerek konuşmasının değişeceğini vurguladı.
Yorumlar kapalı.