Polis ekiplerinin yaklaşık dört ay süren teknik ve fiziki takibi sonucu suç örgütünün işleyiş yöntemi adım adım deşifre edildi. Soruşturma kapsamında elde edilen bilgilere göre, örgüt üyelerinin büyük bölümü daha önce devre mülk şirketlerinde çalışmış kişilerden oluşuyor. Bu sayede çok sayıda devre mülk sahibinin kişisel bilgilerine ulaşan şüpheliler, yabancı uyruklular adına çıkardıkları cep telefonu hatları ile mağdurlarla sahte kimlik ve kod adlar kullanarak iletişime geçti.
Kurdukları paravan şirketler aracılığıyla, mağdurlara Türkiye’de ve yurtdışında faaliyet gösteren ciddi gayrimenkul firmaları izlenimi veren şüpheliler, lüks otel lobilerinde ve iş merkezlerinde randevular düzenleyerek güven kazanmayı başardı.
Örgüt üyeleri, devre mülk sahiplerine, mülklerini yabancı yatırımcılara vatandaşlık kazanımı amacıyla satabilecekleri yönünde bilgi verdi. Bu yatırımcıların mülk için rayiç bedelin 10 katı ödeme yaptığı iddia edilerek mağdurlar yüksek kazanç vaadiyle kandırıldı.
Görüşmelerin ardından devre mülk sahiplerine, hisseli tapuların tek tapuda birleştirilmesi gerektiği söylendi ve bu işlem için mağdurlardan 300 bin ila 750 bin lira arasında değişen tutarlarda para talep edildi.
Dolandırıcılık planı burada da bitmedi. Üzerinde nakit bulunmayan mağdurlar için “kredi puanına bakacağız” bahanesiyle cep telefonları alındı ve mobil bankacılık uygulamalarına erişim sağlandı. Şüpheliler, bu esnada mağdurların adına bilgileri dışında ihtiyaç kredisi çekerek paraları kendi kontrolündeki şirketlere aktardı.
Yürütülen soruşturma kapsamında örgütün yaklaşık 300 kişiyi dolandırdığı ve toplamda 100 milyon liranın üzerinde haksız kazanç elde ettiği belirlendi. Bu paranın izini kaybettirmek için örgüt üyeleri tarafından döviz ve altın alımı yapıldığı da tespit edildi. Ayrıca, mağdurlarla mülkle ilgili satış sözleşmesi yerine, hukuki sorumluluğu daha düşük olan reklam sözleşmeleri imzalatıldığı öğrenildi.
Yorumlar kapalı.