Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Zirvesi sonrasında düzenlediği basın toplantısında, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a çağrıda bulunarak, “Ya ülkeme gel veya üçüncü bir ülkede bu görüşmeyi yapalım” dedi. Erdoğan, bu süreç için Dışişleri Bakanı’nı görevlendirdiğini ve yeni bir süreci başlatmayı hedeflediklerini belirtti.
AP’nin analizinde, Rusya’nın iki ülke arasında uzun süredir arabuluculuk yaptığı, ancak son dönemde Irak’ın da sürece dahil olduğu vurgulanıyor. Century International düşünce kuruluşundan Aron Lund, Bağdat yönetiminin bu girişimle PKK ile mücadelede Türkiye ile işbirliğini artırmayı hedeflediğini ifade etti.
Alman Marshall Fonu Ankara Direktörü Özgür Ünlühisarcıklı, Türkiye ve Suriye’nin bölgedeki güvenlik kaygıları nedeniyle yeni ittifaklar aradığını söyledi. Erdoğan’ın Türkiye’deki Suriyeli sığınmacıların geri dönüşünü sağlamayı umduğunu, Şam’ın ise bölge ülkeleriyle normalleşmeyi genişletmek istediğini belirtti. Ünlühisarcıklı, her iki ülkenin de Suriye’nin kuzeyindeki PKK/YPG varlığından rahatsız olduğunu vurguladı.
İtalya’daki Avrupa Üniversitesi’nden Suriye asıllı İsviçreli araştırmacı Joseph Daher, Ankara ve Şam’ın ilişkilerin normalleşmesinden ekonomik fayda sağlamayı hedeflediğini belirtti. Daher, iki ülke arasındaki ticaretin aracılar üzerinden devam ettiğini ve ilişkilerin düzelmesiyle bu ticaretin artabileceğini kaydetti.
AP’nin analizine göre, uzmanlar Ankara-Şam görüşmelerinin, Beşar Esad yönetiminin talep ettiği gibi Türk askerinin Suriye’nin kuzeyinden tamamen çekilmesiyle sonuçlanmasının düşük bir ihtimal olduğunu belirtiyor. Aron Lund, iki ülkenin birçok konuda ortak çıkarları olduğunu ancak çok fazla anlaşmazlık bulunduğunu ifade etti. Lund, “Düşük düzeyli bir anlaşmayı bile aksatacak çok fazla sorun var. Hem Erdoğan hem de Esad, önemli bir anlaşmaya varmadan önce, kasım ayındaki ABD başkanlık seçimlerinin sonucunu beklemek isteyebilir” dedi.
Yorumlar kapalı.