Bu ilanın belirli bir adayı tarif ettiği ve objektif kriterler içermediğini savunan bölüm üyeleri, 5 Kasım 2024 tarihinde İstanbul 8. İdare Mahkemesi’ne başvurarak iptal davası açtı. Mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda, ilan şartlarının kamu yararına ve hizmet gereklerine aykırı olduğu belirtildi. Rapor doğrultusunda hareket eden mahkeme, 25 Aralık 2024’te yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Ancak davalı Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü, bu karara itiraz etti. İtirazı değerlendiren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 7. İdare Dava Dairesi, 22 Ocak 2025 tarihinde yürütmeyi durdurma kararını kaldırdı. Üst mahkeme, iptal gerekçesi olarak davacıların dava açma ehliyetlerinin bulunmadığını gösterdi.
Kararın ardından dosya vekili avukat Fırat Kuyurtar çarpıcı ifadeler kullandı. Davacılar arasında ilgili bölümde anabilim dalı başkanı ve bölüm kurulu üyelerinin de bulunduğunu hatırlatan Kuyurtar, “Ne hakla ve hangi gerekçe ile müvekkillerimin dava ehliyetlerini ellerinden alıyorsunuz? Hukuksuzluğu yapan idare ve kayırılarak atanan kişi dışında kimseye hukuki denetim talep etme hakkı vermeyerek Anayasayı mı askıya alıyorsunuz?” sözleriyle karara tepki gösterdi.
Üst mahkeme kararının, üniversitelerde liyakat esaslı atamaları zedelediğini belirten Kuyurtar, “Bu kararı verenlere şunu sormak istiyorum, akademik teşkilat mevzuatına ne kadar hakimsiniz? Mevzuatı bilmiyor musunuz yoksa bilmezden mi geliyorsunuz? Örneğin bölüm kurulu kimlerden oluşur? Böyle kayırılarak atanan bir kişi bölüm kurulu üyesi olup müvekkillerimle birlikte oy kullanmaya başlamayacak mıdır? Akademik çalışmalarda ve ders programları müvekkillerimin çalışma koşullarını da etkileyecek biçimde bu atamalara göre şekillenmeyecek midir?” sorularını yöneltti.
Söz konusu üst mahkeme kararının akademik özgürlük ve liyakat ilkeleri açısından oldukça tartışmalı olduğunu belirten Kuyurtar, “Karar, üniversitelerdeki kadrolaşma uygulamalarına ve akademik liyakata olan güveni zedeliyor” dedi.
