Akbelen Ormanı’nın kesilmesine yol açan kömür madeni, Kemerköy Termik Santrali’ne yakıt sağlıyor. 2019 yılından bu yana ormanlarını korumak için mücadele eden İkizköylüler, aynı zamanda termik santrallerin hava, su ve toprak üzerindeki olumsuz etkilerine karşı da hukuki girişimlerde bulundu. Karadam Karacahisar Doğayı Koruma Derneği (KARDOK), santralin çevre mevzuatına aykırı olarak faaliyet gösterdiğini ve ciddi çevresel kirliliğe neden olduğunu belirtti.
KARDOK, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Kemerköy Termik Santrali’ne verilen çevre izin ve lisansının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptali için dava açmıştı. Ancak Muğla 2. İdare Mahkemesi, bilirkişi incelemesi yapmadan davayı reddetti.
KARDOK’un avukatı Pınar Gayretli, santralin çevre mevzuatına uygun hale gelmesi için gerekli yatırımları yapmadığını belgelerle kanıtladıklarını belirtti.
Gayretli, açıklamasında, “Çevreyi kirleten ve insan sağlığına zarar veren kömürlü termik santrallerin çevre mevzuatına uyumlu hale gelebilmeleri için yatırımlarını tamamlamaları gerekiyor. Muğla’da görülen davada Kemerköy Termik Santralinin bu yatırımları yerine getirmediğini, çevre izin ve lisansının hukuka aykırı verildiğini belgeleri ile kanıtladık. Ayrıca zaten, çevre izni için gerekli yatırımları tamamlamadıklarını YK Enerji şirketi de basın yolu ile itiraf etmişti. Ancak dava boyunca çevre izninin hukuka uygun olup olmadığının değerlendirilmesi için istenen resmi belgeler Çevre Bakanlığı tarafından mahkemeye sunulmadı. Böylesi teknik bir davada Muğla İdare Mahkemesi konunun teknik olarak bilirkişi tarafından incelenmesine gerek bile görmeden, gerekçesiz biçimde başvurumuzu reddetti. Şimdi, İzmir Bölge İdare Mahkemesinin aldığı çok yerinde karar ile dava Muğla’da yeniden görüşülecek. Bu kez bilirkişi incelemesi yapılarak, gösterdiğimiz kanıtların ve tesisin çevre izin ve lisansı verilme sürecindeki eksiklerin tespit edileceği bir dava süreci bekliyoruz. Adalete erişim hakkımızın teslim edileceğine inanıyoruz. On yıllardır çevreyi kirleterek çalıştırılan bu santralin yurttaşların sağlıklı bir çevrede yaşam hakkını çiğneyerek çalışmasına müsaade edilemez” ifadelerini kullandı.
İzmir Bölge İdare Mahkemesi, Muğla 2. İdare Mahkemesi’nin kararında teknik ve hukuki değerlendirmelerin eksik olduğunu vurguladı. Mahkeme, şu hususlara dikkat çekti:
Çevresel etkilerin yeterince değerlendirilmediği,
Teknik ve hukuki eksikliklerin giderilmeden karar verildiği,
Keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmaksızın hüküm kurulduğu tespit edilerek, kararın yeterli gerekçeye dayanmadığına.
















Yorumlar kapalı.