Geçen yılki bütçe görüşmelerinde, sipariş üzerine hazırlanan ve hedefi belli olan endekslerle ülkelere sistem dayatılmaya çalışıldığını aktaran Güler, bu raporları kabul etmediklerini söyledi.
Abdullah Güler, “Endeks sever bazı muhalif kesimler, sözde raporları, o raporlarda işlenen tezleri mutlak doğru kabul edip o yalanlar üzerine siyaset inşa etmeye devam ediyorlar. Farkında olarak ya da olmayarak o küresel plana gönüllü olarak hizmet ediyorlar.” değerlendirmesinde bulundu.
“Panama Belgeleri”, “Pandora Belgeleri”, “Pegasus Projesi” gibi geniş çaplı belge ve veri sızıntılarını dünya gündemine taşıyan, önde gelen araştırmacı gazetecilik kuruluşu Organize Suç ve Yolsuzluk Raporlama Projesi’nin (OCCRP) en büyük fon sağlayıcısının ABD hükümeti olduğunun ortaya çıktığını dile getiren Güler, OCCRP’nin bütçesinin yarısından fazlasının ABD tarafından karşılandığını kaydetti.
Abdullah Güler, “Demek ki neymiş? Parayı veren düdüğü çalıyormuş. Bağımsız gibi pazarladıkları kuruluşlara kendi düdüklerini çaldırıyorlarmış. Göstermeye çalıştığım aslında şudur; kabul etmesek de görmemiz gerekiyor ki dünyada hakim bir yapı var. Size dayatılan raporları, aklınızla oynayan endeksleri elinize alıp ‘Bakın Türkiye neredeymiş?’ diye oradan siyaset üretmeye kalkarken bir kez daha düşünün.” diye konuştu.
İnsan hakları söylemlerinin, mazlumların kanıyla yazılmış bir tiyatro sahnesine dönüştüğünü ifade eden Güler, İsrail’in Gazze’deki soykırımının yok sayılamayacağını belirtti.
AK Parti Grup Başkanı Güler, dünyada insanların açlıktan öldüğünü hatırlatarak, savaşların, “barış” adı altında pazarlandığını vurguladı.
Türkiye’nin, mazlum milletlerin umudu, kendi yolunu çizen bir ülke olduğuna işaret eden Güler, tüm dünyada umut ışığı yakmak için çalışacaklarının altını çizdi. Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye, artık eskisi gibi başkalarının tanımlarıyla yetinen bir ülke değildir. Türkiye, yalnızca bir küresel güç olmayı değil, var olan çürümüş düzene karşı alternatif bir sistem kurmayı hedeflemektedir. Türkiye artık kendine güveniyor. Ekonomimiz, altyapımız, savunma sanayimiz, teknolojimiz güçleniyor ve gelişiyor. Ancak mesele yalnızca güçlü olmak değil, bu gücü nasıl kullandığımızdır. Bizim meselemiz, kendi yolumuzu çizerken dünyaya yeni bir yol gösterebilmektir. Bu yol, insanı, adaleti merkeze alan bir düzendir. Bizim iddiamız, yalnızca kendimiz için değil insanlık için bir kurtuluş reçetesi sunmaktır.”
Milletin kaderini değiştirecek iradeyi ortaya koyduklarını belirten Abdullah Güler, Anadolu’nun bağrından kopan hakikatin, dünyaya yeni bir yol, yeni bir umut olacağını vurguladı.
Yorumlar kapalı.