Köyde cinlerin yaşadığına dair söylentilerin gerçek dışı olduğunu belirten emekli öğretmen Hidayet Uluşan, köyün tarihine dair şu bilgileri paylaştı: “Bu köy Ertuğrul Gazi’nin Söğüt’e giderken bırakıp geçtiği 5 hanelik bir kabileymiş. Köyün yakınından geçen dereye lağım suları aktığı için köyde koku yaptı. Bir de kayma tehlikesi nedeniyle köy farklı bir yere taşındı. Köyün alanı dar ve kısıtlı olduğu için yeni nesil için ev yapma imkanı bulamadık” dedi.
Ahmet Demirtaş ise köyün dar alanı nedeniyle genişleyemediğini ve bu yüzden taşındığını belirterek, “Burada cin falan yok. Çocukları korkutmak için çıkarılmış bir söylenti. Burada bir tek Hasan Dede Türbesi var. Köy genişleyemediği için taşındı. İnsanlar çocuklarını evlendirdi, yer olmadığı için ev yaptıramadı. Burada yetiştirme yurdu vardı, köyün büyük çoğunluğu orada çalışırdı. Yurt başka bir yere taşınınca çoğu köylü de merkeze taşındı. Kayı köyüne bilinmedik insanlar giriyor. Uyuşturucu madde kullananlar gelmeye başladı. Onun için de köydeki evlerin duvarlarına cin var diye yazı yazmışlar. Bunlar asılsız, bizim köyümüzde cin falan yok. Köyümüz Kayı Boyu’ndan gelen bir köydür” şeklinde konuştu.
Yorumlar kapalı.