Soruşturmanın başlangıcı, mağdurların şikayetleriyle oldu. İddialara göre, şüpheliler, Milli Emlak arazilerinin satışını organize ettiklerini öne sürerek, bu işten kar elde etmek isteyen kişileri dolandırdı. Mağdurlar arasında kuyumcular ve avukatlar da yer aldı. Geçtiğimiz kasım ayında düzenlenen operasyonla aralarında Osman Arslan’ın da bulunduğu 9 kişi gözaltına alındı. Serbest bırakılan Arslan hakkında hazırlanan iddianame, dolandırıcılık şebekesinin devlet bağlantıları olduğu izlenimi yaratarak insanları kandırdığını ortaya koydu.
İddianameye göre, mağdurlardan biri olan kuyumcu M.S.A., altın kotasının artırılacağı vaadiyle Ankara’ya çağrıldı. Lüks bir villaya götürülen kuyumcu, çakarlı araçlar ve silahlı korumalar arasında karşılandı. Serkan Arslan isimli kişi, bu iş için Hazine’ye 1 milyon 200 bin dolar yatırılması gerektiğini söyledi. Şüphelenen kuyumcu, Hazine’ye böyle bir para yatırmanın mümkün olmadığını öğrenince ödeme yapmayı reddetti. Ancak, tekrar villaya çağrılan mağdur, burada silah zoruyla 200 bin dolar ödemek zorunda bırakıldı ve 400 bin dolarlık bir senet imzalatıldı. Kendisine “Cumhurbaşkanı’nın akrabası” olduğu iddia edilen Özgür Erdoğan’ın bu süreçte aktif rol oynadığı kaydedildi.
Bir diğer mağdur, İstanbul’da avukatlık yapan M.C.K., Maltepe’deki bir Milli Emlak arazisini satın almak istediğinde dolandırıcıların ağına düştü. Şebekenin devletle bağlantılı olduğu yönünde oluşturulan izlenim, mağdurun güvenini kazanmalarına yardımcı oldu. Osman Arslan tarafından tanıştırıldığı iddia edilen Serkan Arslan, M.C.K.’dan arazi için 2 milyon 700 bin lira talep etti. Daha sonra avukatın toplamda 18.3 milyon lira dolandırıldığı ortaya çıktı. Mağdura arazi tapusu yerine sahte belgeler verildiği anlaşıldı.
İddianamede yer alan bilgilere göre, dolandırıcılık şebekesi, devlet bağlantıları olduğuna dair inandırıcı bir tablo çizmek için çakarlı araçlar, silahlı korumalar ve üst düzey isimlerle bağlantı iddiaları kullandı. Serkan Arslan, mağdurları lüks villalarda ağırladı ve çevresinde takım elbiseli kişileri bulundurarak güven kazandı. Kendisine ait olmayan devlet dairelerinde düzenlenmiş sahte belgeler ve tapularla mağdurları dolandırmaya devam etti.
T24’ün haberine göre; Anayasa Mahkemesi Basın Müşaviri Osman Arslan, mağdurları dolandırıcılık şebekesiyle tanıştırmak ve arazi satışında yardımcı olacağı izlenimi yaratmakla suçlanıyor. İddianamede, Arslan’ın görev pozisyonunu kullanarak dolandırıcılığa zemin hazırladığı ve bu süreçte maddi menfaat sağladığı belirtildi. Savcılık, Arslan’ın oğlunun banka hesabına yapılan para transferlerini delil olarak sundu.
Yorumlar kapalı.