Babacan, Suriye’de mevcut rejimin yıkılmasının olumlu bir gelişme olduğunu ancak bu durumun sevinçle karşılanırken yeni risklere de dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Suriye’de 1 Mart’a kadar geçerli olacak bir yönetimin kurulduğunu ve ardından asıl geçiş süreci hükümetinin oluşturulacağını belirten Babacan, bu hükümetin temsil gücünün yüksek olması gerektiğini vurguladı. Babacan, “Suriye’deki bütün kesimlerin temsil edildiği bir yönetim kurmak gerekiyor. Hani Arap’ı, Kürt’ü, Yezidi’si, Nusayris’i hepsinin içinde olacağı bir yapı olmalı. Etnisine, dinine, mezhebine bakmadan bütün kesimler baktığı zaman kendilerini orada görmeli” dedi.
Suriye’deki geçiş sürecinde en önemli risklerden birinin, rejimin bir bakıma temsil ettiği Nusayrilere karşı olası bir rövanşist tutum olduğunu belirten Babacan, “Nusayrilere karşı herhangi bir rövanşist tutum, bir intikam hissiyatıyla herhangi bir girişim olmaması gerekiyor. Oradaki Nusayri vatandaşları da koruyacak, her bir sivili, kadınları, çocukları koruyacak bir yaklaşım gerekiyor” ifadelerini kullandı. Babacan, aksi takdirde yeni bir göç dalgasının yaşanabileceği uyarısında bulundu.
Suriye’de mutlaka çoğulcu bir demokrasinin hedeflenmesi gerektiğini söyleyen Babacan, “Çoğulcu demokrasi ne demek? Azınlık haklarının da korunduğu bir demokrasi demek” diyerek, bu konudaki hassasiyetini dile getirdi.
Hamas’ın İsrail’e düzenlediği saldırının pek çok olayı tetiklediğini belirten Babacan, İsrail devletinin Gazze’de uluslararası hukuku çiğneyerek bir operasyon yürüttüğünü ve bu operasyonlarda 50 bin insanın öldüğünü, bunların çoğunun kadın ve çocuk olduğunu vurguladı. Babacan, “Orta Doğu’daki meselelerin çoğunun kökünde, özünde İsrail-Filistin meselesi vardır. İsrail-Filistin meselesini çözmeden Orta Doğu’daki pek çok sorunu çözmek zaten mümkün olmayacaktır” dedi.
Türkiye’nin önümüzdeki dönemde çok önemli bir role ve sorumluluğa sahip olduğunu belirten Babacan, “Hükûmet umarım ki bu büyük sorumluluğu yerine getirecek, bu büyük sorumluluğun hakkını verecek adımlar atar. Bu da herkesle kolayca konuşuyor olmakla mümkün” dedi. Babacan, Suriye’deki bazı gruplarla da diyaloğun ilerletilmesi gerektiğini ve Türkiye’nin bu varlığını istikrar ve barış için kullanması gerektiğini söyledi. “En karşıt düşman olarak bildiklerimizle dahi konuşuyor olabilmek lazım. Çünkü bu sorunlar çözülecekse yine nihayetinde diyalogla çözülecek” ifadelerini kullandı.
Yorumlar kapalı.