Filmin tanıtım sürecinde, yönetmen Pablo Larraín ve başrol oyuncusu Angelina Jolie’nin Haluk Bilginer’e yönelik övgü dolu sözleri, sosyal medyada büyük bir ilgiyle karşılandı. Larraín, röportajında Bilginer’in sadece Türk olmadığını, ailesinin bir kısmının Yunan asıllı olduğunu ve İzmir’de doğduğunu ifade ederek, onu Aristoteles Onassis’e yakın bulduğunu belirtti. Larraín’in “Haluk, tüm dünyada kendi jenerasyonunun en büyük oyuncularından biri. Nuri Bilge Ceylan sineması sayesinde onun yeteneğini keşfettim. Kamera önündeki her performansı inanılmaz. Ayrıca tanıdığım en komik ve neşeli insanlardan biri. Onunla çalışmak harikaydı.” sözleri, Bilginer’in oyunculuğuna duyduğu hayranlığı gözler önüne serdi.
Angelina Jolie’nin Maria Callas’ı canlandırdığı “Maria” filminde, Haluk Bilginer’in Aristotle Onassis rolü merakla bekleniyor. Yayınlanan tanıtım görüntülerinden, Haluk Bilginer’in karizmatik ve etkileyici bir portre çizdiği görülüyor. Yönetmen Pablo Larraín’in, Haluk Bilginer’in İzmir doğumlu olmasına dikkat çekmesi de bu role ne kadar titizlikle hazırlandıklarının bir kanıtı.
Yönetmen Larraín’in övgülerinin ardından sosyal medyada, Türk-Yunan yemeklerinin paylaşım kavgasına gönderme yapan, mizahi paylaşımlar yapıldı. “Baklava, cacık, musakka, lokum derken, Haluk Bilginer de gitti…” gibi esprili yorumlar, Türk kullanıcıların hem uluslararası başarıdan duydukları gururu hem de tatlı rekabeti mizahi bir şekilde yansıttı. Bu paylaşımlar, sosyal medyada kısa sürede yayılarak gündem oldu.
“Maria” filmi, sadece Maria Callas’ın hayatına ışık tutmakla kalmayıp, aynı zamanda Haluk Bilginer’in oyunculuk yeteneğinin uluslararası arenada ne kadar değerli olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Yönetmen Pablo Larraín’in bu yapımda Haluk Bilginer’e yer vermesi, hem Türk sinemasının başarısını destekliyor hem de Türk-Yunan kültürel çekişmesini tatlı bir espriye dönüştürüyor.
Yorumlar kapalı.